Değerli Okurlarım, dünkü sayımızda, ‘ülkemizde çok şeyler değişiyor’ demiştim hatırlayacaksanız. Yeni eğitim öğretim sisteminden (4+4+4) söz etmeyeceğim. Çimento yerine toprak doldurulan binaları da anlatmayacağım. Kimlerin ihale kazandığını bilemeyiz, bizim çok uzağımızda. Bilse, bilse Kasımpaşalı bilir.
Yağışlı havalarda meşin yuvarlağın zemin üzerinde yüzdüğünü, sert zemine düşenlerin sakatlandığını, krampondan fırlayan çamurların rakip sporcuyu sakatladığından söz etmeyeceğim. Çünkü itiraf etmem gerekirse, o olaylar tarihe karıştı, mazi oldu. Tatlı bir anı olarak belleğimizde yerini aldı.
Şimdilerde, amatör takımlar bile futbol oynayacak bir yeşil alan (zemin) bulabiliyorlar. Bunu söylemek bile insanın hoşuna gidiyor ve mutlu oluyor. Nedense birçok çim sahalarımız, birkaç müsabaka oynadıktan sonra eski halini alıyor. Bazı köprülerimizin allanıp pullandıktan sonra kısa süre içinde çökmesi gibi. Bu işler göstermelik yapılmasa, çimento yerine toprak konulmasa, insanların insan olduğu unutulmasa, ihaleye hile karıştırılmasa, haksıza haklı muamelesi yapılmasa, Ulu Önder Atatürk’ün reformları unutulmayıp çizdiği yoldan yürünse ne olur biliyor musunuz? Ülkemizin cennetten farkı olmaz! Yeşil alanlarımızla, hurilerimizle!
Şimdi de, sporcu olsun ya da olmasın engellik ahlakını oluşturan ilkelere şöyle göz atalım… *Toplumun acıma ve yardımseverlik duygularını kendi çıkarları için kötüye kullanmak. *Engellilere yönelik her türlü istismar ve ayrımcılıkla sonuna kadar mücadele etmek! *Hatalarının da, başarılarının da sadece kendisi değil, tüm engellileri etkileyeceğini düşünerek başarılı olmak için özveriyle çalışmak. *Engelliğini bahane ederek görev ve sorumluluktan kaçmamak! *Çevresine yük olmadan yaşamayı ilke edinerek, her alanda fırsat eşitliğini savunmak ve de çevreci olmak, özellikle çevreciliği içine sindirmek.
*Engelliğini kabullenmek, herkes gibi insan olduğunu unutmamak, bunların yanı sıra yaşam sevincini bir an bile unutmamak, daima canlı tutmak. *Duyduklarından dolayı kompleks yaratmamak, toplumun engellik konusunda doğru bilgilendirilmesine katkıda bulunmak. *Kıskançlık ve bencillik duygularından arınarak, paylaşımcı ve destekleyici olmak ve de motivasyonunu en üst seviyede tutmak. *Toplumca yadırganan yaklaşımlardan, çevreyi rahatsız edici konuşmalardan kaçınmak, engelsizlere örnek olmaya özen göstermek. *Herkes bir yerde yardıma muhtaçtır, kendine yardım eden, yardımcı olan, yardım isteyenlere karşı nazik ve saygılı davranmak…
Bu yazdıklarımı tüm engelli kardeşlerimizin bildiğini tahmin edebiliyorum. Fakat faydası olur diye yine de yazma gereği duydum. Onlara faydalı olabilmek için yazdığımı da belirtmeliyim. Engelli sporcularımızı ve engellilerimizi topluma kazandırmak, onları belli kurum ve kuruluşlarla istihdam etmek için eğitimden geçmek şart. Eğitimsiz hiçbir şeyin olamayacağını, yapılamayacağını da belirtmeliyim. Her halükarda, engellileri korumak ve kollamak görevimiz olmalıdır, severek yapmalıyız.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA