Trafik Sorunu Başımıza Bela

0
99

Yaşamımızda her daim gereklidir pozitif enerjiler. Son günlerde sinirlerimiz gerilme hatta kopma noktasında. Belen-İskenderun ve Arsuz-İskenderun devlet yolu gittikçe çözümsüz hale geliyor.

Gün geçmiyor ki kaza haberi duymayalım. Aldığımız veya duyduğumuz kaza haberleri ile üzüntümüz en üst noktalarda. Önlemlerin nasıl alınacağını bir türlü çözemiyorum. Yaz ayının başladığı şu günlerde özellikle Arsuz-İskenderun devlet yolu tam bir yarış pisti. Aracının başına geçenlerin yüzde sekseni korkusuzca direksiyon başında! Korku yok. Kural yok. Ölürüm veya sakat kalırım düşüncesi yok. Ailesinin ne çok eziyet çeker gibi duygu yok.

Yani anlayacağınız direksiyon başındakiler yoklarla Allah’a emanet şekilde yarış pisti edindikleri yolda hızla gelip gidiyorlar. İşin tuhafı, yolcu minibüslerine bilmişliğiniz var mı bilmem?! Eğer binmişseniz dolmuş şoförünün ne denli akrobasi hareketlerle aracını sürdüğünü görmüşsünüzdür. Şayet şoföre bir ikaz yapmaya kalkıştığınızda sizi derhal tersler ve ‘beğenmediniz ise araçtan inin’ diye ukala sözlerine tanık olur ve şoka girersiniz.

Şayet, özel aracınızla seyir halindeyseniz çoğu kuralsızlıklara her an şahit olursunuz. Aracınızın sağından solundan hızla geçen motorların ses düzeyini aşmış halleriyle yanınızdan geçtiklerinde, eyvah demekten başka bir sözcük çıkmaz ağzınızdan.

Her yıl onlarca gencecik insanlarımız bir heves uğruna aramızdan ayrılıyor. Aileleri perişan! Sevdikleri perişan! Suçlu doğru dürüst yol yapan devlet mi? Yoksa yol üzerinde kontrol yapan emniyet güçleri mi?

Arsuz yol güzergahının Başak, Hanedan ve Pamir sitelerinin en işlek yeri olan kavşakta halen sinyalizasyon lambaları takılmamış. Özellikle kavşaklardan dönmek için yavaşlayana araçlara hızla arkadan gelen araçlar çarparak ölümcül ve maddi hasarlı kazaların oluşmasına sebebiyet veriyor.

Geçtiğimiz gün minibüs şarampole yuvarlandı. Yaralılar gecenin bir vakti hastanelere taşındı. Yaralı sahiplerinin ailelerine ateş düştü. Her an ambulansların biri gidiyor biri geliyor. Bu Azrail’in her an kol gezdiği yolda çözüm ne şekilde olacak meçhul!

Kolcu kuvvetleri yol üzerinde kurdukları barikatlarda araç sürücüsünün kimliğini kontrol ediyor ve aranan şahıssa ona yalnızca önlem alınmakta. Kimliği sağlam ise kontrolsüz yarış pistinde yarışa devam ediliyor.

Anlamadığım bir konu ise bayağı kafamı karıştırıyor. Yolun sağında radar var levhası konulmakta ve bir km ötede radar pusuda. Zaten radar levhasını gören süratini düşürüyor ve radardan sonra ipten kurtulmuşçasına hızla yoluna devam ediyor. Motosiklet, araç, tır hafif araç ağır araç fark etmiyor.

Aynı durum Belen yokuşundan İskenderun’a inen araçlar içinde geçerli. Belen’e giden yokuş çıkan araçlara radar konuluyor ama inen araçlara radar konulmuyor. Bence çok tezat bir durum! Ölen ve yaralanan kim olursa olsun öncelikle onlar insan ve bizlerden biri.

Önümüz bayram, her il ve ilçelerden başka ülkelerden, yakınlarını görmek için bölgeme gelen insanların suçu ne? Trafik kazaları için kalıcı önlem alınmadığı müddetçe trafik kazalarının önlemi alınmaz.

Araç sürenlerin en büyük eksikliği bence eğitim. Eğitimsiz kuşakların sonu vahim! Her yerde her zaman Azrail ile kucaklaşmamız mümkün. Allah kazalardan belalardan bizleri korusun.

Bu vesileyle birkaç gün sonra kutlayacağımız Mübarek “Şeker Bayramı”mızı da en iyi dileklerimle kutlarım.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here