Saniyelerle sınırlı, yurt ve şehir gündemlerimiz o kadar hızlı şekilde değişiyor ki inanın bu kadar hızlı değişimlere, bir türlü anlam veremiyorum. İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) baş düşmanımızdı. Şimdi sular duruluyor ve çok sıkı dostluklarla bir oluyoruz. Sırada Yunanistan ve Suriye var. Onlarla da bir şekilde dostluk ilişkilerine başlanılıyor gibi.
Devlet bu, ne yapacağı hiç belli olmuyor. Kimseyle ilelebet düşman kalmak çözüm değil. Son bir yıl içinde çok şeyler değişiyor. Döviz, aldı başını gidiyor derken bir konuşma ve sonrası dövizde gerilemeler. Petrol ve çarşı-pazar alış verilerinde aşırı fiyat artışlarına yavaşça frenleme hamleleri başladı. Anlayacağınız bir anda dağılan taşlar yerlerine oturacak.
İktidarda olmak aslında ateşten gömlek gibi! İktidar tarafından halkın perişanlığı görülmediğinde seçim zamanı çok yıpranma baş gösterir. Burada asıl olan deneyimlerin göz ardı edilmesi. Deneyimsiz seçilenler ilk dört yılı çok sıkıntılı geçirir. Burada eziyet yine vatandaşın sırtına yüklenir. Bazen gelen gideni aratır olduğunda çekilen eyvah sözleri hiçbir işe yaramaz. Yoksa ‘Biri gelir, biri gider’ dendiği anda çok düşünülmeli ve öz karar verilmeli.
Şu gün itibariyle, sonunu kıt kanat getirmeye çalışan işçi, memur ve emeklilerin çektikleri sıkıntılar en başta. Trafik terörü, çocuk ve kadınlara uygulanan şiddet sırtımızda hala kambur şekilde duruyor. Petrol’de bunca artışa rağmen, hala özel araçlar trafiği allak bullak ediyor. Mega kentlerde vuku bulan araç yoğunluklarından dolayı, özellikle büyük şehirlerde adım atacak bir tek yer yok. Cadde ve sokaklar araçlarla kilitlenmiş vaziyette.
Son gündem; Haziran 2023 tarihinde yapılacak olan seçim. Zaman çok hızlı ve acımasız şekilde akıyor. Bir bakmışız ki seçim kapımıza dayanmış. Dünya’nın hiçbir yerinde olması mümkün olmayan gündemlerle iç içeyiz. Ukrayna sorunu ile dünyayı ekseni etrafına çeviren Rusya var karşımızda. Burada şunu özellikle belirtmek istiyorum. Aslında tüm bunların ardında İngiltere’yi görüyorum. Dünya’nın belli başlı ülkeleri halen İngiltere’nin güdümünde! ABD, Çin, Hindistan, Avustralya ve bunlara bağlı çok sayıda irili ufaklı ülkeler Kraliçenin himayesi altında. Bu konu derinlemesine araştırıldığında, altından tek devlet çıkar oda İngiltere.
İnanın bazen kendi kendime küsüyor ve televizyonlarda haberleri izlemek istemiyorum. Irak kontrollerinde… Diğer tarafta Akdeniz’e kapısı olan İsrail ile birlikteler. Kızıldeniz’in bütünlüğüne sahip Suudi Arabistan kontrollerinde! Peki, şimdi ortada ne kaldı. Çin ve Rusya ile anlaşacaklarını zannetmiyorum. Çünkü karşılarında İngiltere var. Irak halkı beyazlar giydi “Saddam-Saddam” diye bağırdı ne oldu.? Ülkeleri ellerinden gitti. Suriye’de özgürlük uğruna bağırıldı, çağrıldı ne oldu? Ülkeleri ellerinden gitti gidiyor. Halkı perişan şekilde çoğu ülkelerde sığınmacı!
Yurdumuzun da karışıklığının odak noktalara kadar çıkmasını dört gözle bekliyorlar. Şimdiden ağızlarından zevk salyaları akmaya başladı. Türkiye biraz daha karışsın birbirlerini yesinler ki hedefledikleri büyük imparatorluk hayata geçsin. Biz bu günlerde şaşkınlığa odaklanmış hızla onun bunun aleyhinde konuşup duruyoruz. Şuradaki adayımız kazanırsa şöyle olur, böyle olur dedikoduları iliklerimizi sardı. Televizyonlarda sunulan açık oturumlarda TV izlemekten bıktırdı. Hangi haber kanalını açarsak açalım birkaç kişi ortaya çıkıyor ve bilip bilmeden kendilerince destanlar yazıyor. Bilen de bilmeyen de oturup ahkâm kesiyor. Pandemi, ekonomi ve siyaset konularında ‘ben bilirim’cileri akşamdan sabaha kadar izle dur. En iyisi ekranı kapatmak!
Kişilerin birbirlerine karşı takındıkları düet halleri açıkça ortalıkta iken ne konuştuğunu bilmeyenlerin çokça zırvalıklarıyla bir oluyoruz. Onları izlerken kendimizden utanıyoruz. Şu zamanda ülkeyi yönetmek her babayiğidin karı değil. Ülkenin içindeki durumlar zehir zemberek. Ülkenin dış politikası ayrı sıkıntı! Tüm bunların karşısında Turcovak aşısını yaptık, başardık. Drone teknolojisini en iyi şekilde yapıyor ve ihtiyaç duyulan ülkelere satıyoruz. Çok kısa sürede kendi savaş uçağımız görücüye çıkacak. Kendi otomobilimizi yaptık.
Çanakkale boğazına yapılan köprü ayrı bir şaheser. Oto yolların son durumları ülkemizi ileri devletler sınıfına yüceltti. Önümüzdeki yıllarda Türkiye geleceği en üst seviyelerde olacak. Buna kalben inanıyorum. Yeter ki birbirimize inanalım yeter. O yüzden çok ama çok uyanık olmamız gerektiğine inanıyorum. Birlik ve beraberliğimiz asla bozulmasın…