Seçilecek Belediye Başkanı

Hiç kimse beni bu yazım nedeni ile yadırgamasın. Yaşım 60’ı geçti. Merhum Ali DİNGİLTEPE ve Orhan YANIÇOĞLU dışında yerli bir üçüncü belediye başkanını ne gördüm, ne de duydum.

Hatay’ın büyükşehir olması ile birlikte yeni bir ilçe kuruldu. Arsuz ilçesinin sınırları Karaağaç’tan başlıyor. Bu ilçemizde her ne kadar CHP güçlü görülmekte ise de, dağ köylerinin oylarını yabana atmamak gerekir. Bu köyler AKP ve MHP’nin oy depoları. Siyasi partiler belediye meclisi listelerini yaparken, bu hususu göz önüne almalıdırlar. Öyle ya da böyle Arsuz’ un seçilecek belediye başkanı ilçenin yerlisi olacak, bu kesin!

İskenderun’a gelince iş değişiyor mu? Karayılan’dan Aşkarbeyli’ye kadar olan yerleşim bölgelerinde yaşamakta olan seçmen sayısı otuz bir bin civarında. Buna İskenderun’da yaşayan yerlilerin oylarını da katacak olursak epeyce büyük bir rakam eder.

Gelmiş geçmiş belediye başkanları zamanında, gerek idari görev gerekse personel açısından işe alınan, görev verilen İskenderunlu sayısı yok denecek azdır. Bu lafım kimsenin şahsına yönelik değil ama burada doğmuş-büyümüş bir İskenderunlu olarak, artık bir İskenderunlu belediye başkanının seçildiğini görmek, hakkım olmalı diye düşünüyorum.

Bugüne kadar bu düşüncemizi gerçekleştirememiş olmamızın nedeni, her birimizin, birilerinin peşinden gitmiş olması ve aşırı derecede partizanlık yapmış olmamızdır. Bu şehrin yerlileri olarak artık bu zihniyetten kurtulmalı ve kendi adayımıza sahip çıkmalıyız.

Herkesin olduğu gibi benim de bir siyasi görüşüm vardır. Bu doğaldır. Lakin ben önce İskenderunluyum. Nasıl Arsuz’a bir Arsuzlu, Payas’a bir Payaslı, Dörtyol ve Erzin’e oraların yerlisi bir kişi seçiliyorsa, İskenderun’a da bir İskenderunlu, belediye başkanı olmalıdır. Bu görüşüme karşı çıkan çok kişi olacaktır. “Bölgecilik yapıyor” diyeceklerdir. Desinler, umurumda değil!

İskenderun belediye binasına girdiğimde, kendimi bir başka şehrin belediyesinde hissediyorum. Hissetmeyen var mı? Ben böyle düşünüyorsam sebebi ne? Elbette ki seçilen belediye başkanları… Bu memleketin çocukları hep horlandı, dışlandı. Yalan mı? Belediye birimlerinde kaç İskenderunlu amir var? İskenderun’un yerlisi kaç kişi işe alındı? Aldım, yaptım diyebilecek belediye başkanı var mı?

Kimse kusura bakmasın “İskenderun Sevdalısıyım” diyerek İskenderunlu olunamaz. Buranın insanlarını işe alabiliyorsanız, buranın insanlarını alt ya da üst düzey görevlere atayabiliyorsanız, İskenderun halkının dertleri ile hemhal olabiliyorsanız o zaman sizi bağrımıza basarız ama bugüne kadar bu samimiyeti maalesef göremedik.

Değerli İskenderunlular; silkinip kendimize gelmenin zamanı çoktan gelmiş ve geçmektedir. Yukarıda ifade ettiğim gibi partizanlıktan, parti taassubundan kurtulmalıyız. Her dönem kazanan bir siyasi parti oldu. Adı hiç önemli değil. Bu “A, B ya da C partisi” olmuştur. Hep onlar kazandı, biz kaybettik!

Bu gün elimizde bir fırsat var. Bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmek bizim elimizde. Siyasi partiler de koyacakları başkan adaylarını, meclis adaylarını çok iyi düşünmelidirler. Meclis üyeliklerinde bile geçmişte hep arka sıralara atıldık.

Hatay’ın büyükşehir olması ile birlikte, belde belediyelikleri kaldırılarak, köylerimiz mahalle yapılmıştır, bunun zararlarını da ilerde göreceğiz. 31 bin seçmen İskenderun’un kaderini değiştirip, makûs talihini yenebilir. Artık yeter ezilmişliğimiz, horlanmışlığımız..! Herkes siyasi düşüncesini muhafaza etsin. Buna bir itirazımız yok ama seçeceğimiz başkan artık İskenderunlu olsun. Bunu istemek en doğal hakkımız!