İskenderun’un sıkışan trafiğine, birde iyi düşüncelerle yapılan “bisiklet sürüm yerleri” eklenince kent trafiği iyice saç-baş yolduruyor.
Şehrimizin ana arter yolları tamamen sıkışınca, araç sürücüleri şehir merkezinin dışında bulunan yollardan şehir içine geçmek istiyor. İşte asıl sorun burada başlıyor. Bisiklet sürmek için cadde ve sokakların geniş olması gerekir. Geniş cadde ve sokaklarına en az üç metre yapılacak olan parkurun dikme korumalarla değil, özel işaretlerle yapılması gerekir.
Yurt dışında bulunduğum zaman, özellikle Belçika, Almanya ve Hollanda’da özgürlük ifade eden bisiklet yolları, geniş cadde kenarlarına yapılan yan yollarla çözüme ulaştırmış ve bazı yerlere de geniş alanlar düşünülüp özel bisiklet park yerleri yapılmış. Kişiler bisikletlerine bindiğinde varış noktalarında bulunan koruma alanlarına bisikletlerini park edip, şehir içinde işlerini hallettikten sonra bisikletlerine binip evlerine gitmekte.
Meydan Mahallesi kanal kenarında ve kırk dokuz evler civarından geçtiğinizde ucube gibi duran kırmızı dikme plastiklerle korunan “bisiklet yolu” görenleri şaşkına çeviriyor. Zevk için bisiklet sürme olarak yolu şeklinde tasarlasam, yine kafam almıyor.
Bu konuda açıklama yapan yetkililerin kendilerince olumlu şekilde yapmış oldukları açıklamalara katılmıyorum. Çünkü o yolda bisiklet kullanan genç ihtiyar ve çocuklar her an tehlike altında. Yoğun ve sıkışarak akan trafik her an o dikmelere çarparak, sürücüleri yaraladığı gibi üzücü olayların oluşmasına da zemin hazırlar. Dahası koruma altına alınan bisiklet yolu içerisine konulan çöp konteyneri, bisikleti süren için ayrı bir tehlike. Şehir planlamalarında görev alan yetkililer, böyle bir girişimi tasarlarken. En önemli konuların başında bisiklet sürücüsünün tehlikesiz konumunu göz önünde bulundurması ve şehir trafiğinin gün geçtikçe çıkmaza girdiği şu günlerde, ilk önce trafiğin rahatlaması için planlamaların yapılması ve daha sonra rahatlayan trafiğin ardından, bizlere özel olarak düşünülen bisiklet yolunun tasarlanması gerekir.
Sahil yolunda hızla kayan kaykaycılar ve scooter denilen iki tekerlekli şeytan bisikletleri yürüyüş yapan vatandaşlarımızı yeterince zaten rahatsız ediyor. Sahil dışında düzenlenmesi yapılan yeni bisiklet yolu görenleri şaşkına çeviriyor. Bisiklet yolu benim kanımca şehir dışında parkur şekilde yapılır ve vatandaşlar çocuklarını o parkurlara getirerek bisiklet kullandırır. Aynı şekilde gençlerimizde bu yeri rahatlıkla kullanır. Son yıllarda, şehir içerisinde trafik araçlarından başka araç kullanılamaz. Vızır-vızır motorlar bir yana, artan trafikte beynimizi çıldırtan akış bir yana. Üstüne üstlük araç park yerleri yok.
Vatandaş HBB kontrolünde bulunan caddelere paralı park etmemek için sokakların enine ve boyuna çift sıralı araç parklarıyla yoğunlaşmış halde bulunduğu gözlerimizin önünde duruyor ve bisiklet zevki uğruna bu gibi oluşumlar görülmeden planlamalar yapılıyor. En önemlisi olası bir yangın ve acil sağlık durumlarında, ambulans ve itfaiye bu sokaklara giremiyor. Yeni yapılan bisiklet yolu tamamıyla tasarımsız şekliyle karşımızda duruyor.
Eski İskenderun artık karşımızda yok.! Eskiden her yanımızda ve yönümüzde bisikletler vardı. Hatta bisiklet ehliyeti olmayan bisiklet kullanamazdı. O yıllarda şehir ulaşımında bisikletle gezer işimize ve evimize bisikletlerle gider gelirdik. Nostalji yaşayalım, tabi yaşayalım ama bu zaman artık o zaman değil.
Anlayacağımız kadarıyla bu yollarımızda bulunan bisiklet yolunun amacına ulaşamayacağı konusunda ısrarcıyım. Yapılan bunca masrafların boşu boşuna olduğunu düşünüyorum. Yeni imar planlarında cadde ve sokaklarımızın genişliği artırılmadığı takdirde bu iş çok zor! Tek çıkar yol ise çok değil beş yıl sonra İskenderun’a araç ile girilmesi yasaklandığında işte o zaman özgürce şehir içinde bisiklet kullanılır hale gelir. Eskiden olduğu gibi rahat ve tehlikesiz şekilde vatandaşlar bisikletlerini kullanır.
Şimdi bisiklet kullanmak çok ama çok tehlikeli! Yeni tasarlanan bisiklet yolunun eni iki metre olsa da bisiklet şeytan işi her ana her saniye süsücü direksiyonu bir anda kaydırır ve tepe taklak çıkma plastik çıkıntılar arasında yaralanır. Üstüne üstlük bisiklet yolu içerisine konulan çöp konteynerleri ise ayrı bir tehlike. Zamanla her sokakta bulunan çöp konteynerleri bu bisiklet yolu içerisine yakışmıyor.
Düşünce olarak çok güzel bir düşünce bisiklet yolu. Aynı düşünce Samandağ- Arsuz arasında yeni açılan yol güzergahında da bu düşünce tasarlanmış ve hayata geçirilmiş. Aynı hata orada da söz konusu! Bisiklet yolu olarak ayrılan yol dar olan devlet yolunu daha da daralmış vaziyette. İnsanlar araçlarını kullanırken, trafik kaidelerine uymadan kullanıyor. Ölümü, yaralanmayı düşünmeden kendini özgür bir âlemin ortasında hissederek adeta uçuyorlar.
Her yıl Arsuz-İskenderun arasında oluşan ölümcül kazalardan ders çıkartmıyoruz. Çünkü bizlerin araç sürme kültürümüz daha yerine oturmadı. Her ne olursa olsun yapılan bisiklet yolu düşüncesi gayet yerinde bir karar ama bizler buna şimdilik hazır değiliz.