Değerli okurlarım, ahde vefa öyle hassas bir şeydir ki insanların, kurum ve kuruluşların üstesinden gelebileceği bir hadise değildir. Millet olarak bunu nedense beceremiyoruz. Bizler açılımı iyi beceriyoruz. Bu açılımlar nelerdir? Futbol sezonu açıldı… Meclis açıldı… Üniversiteler açıldı… Kürt açılımı yapıldı… Roman açılımı… Pankart açılımı… Ekonomi açılımı… Futbolda maç biletleri pahalı demek büyük suç, içerdesiniz! Parasız eğitim istiyoruz demek çok daha büyük suç, sorgusuz sualsiz içerdesiniz…
Ekonomik açılım daha da yürek burkuyor. Yapılan anlamsız zamlara vatandaş teşekkür etmiyor tabi. Bir karşı çıksın bakalım, başına neler geliyor. Cumhuriyetle yönetilen ülkelerde, demokrasilerde böyle şeyler yok. Şimdi tekrar başa dönelim… Aykut Kocaman üç yıldır bu takımın teknik direktörü ve bir sezonda sportif direktörlüğünü yaptı. Dört yıl içinde transferleri de, oyuncuları da kendisi kulübüne kazandırdı. Şayet, Alex uygulayacağı sisteme uymuyorsa, sisteme zarar verecekse bunu ta o zamandan bilecekti ya da ondan vazgeçemiyorsa, takımdaki varlığına göre bir oyun düzeninin gerektireceği oyuncular almalıydı.
Aykut Kocaman için şunları söyleyebilirim… Bütün rakipler Aykut Kocaman’ın istifa etmesini istemiyor. Aziz Yıldırım buna dahil. Ne anlama geliyor bir türlü çözemedim. Kocaman’ın iyi bir hoca olduğunu söylemek çok zor… Aziz Yıldırım’a gelince, ekmek paralarını, ilaç paralarını maç biletlerine veren taraftarlarının duygularını, çırpınışlarını görmezden geldi. O taraftar ki, kendisi için okyanusları aştı, her türlü ezaya cefaya katlandı. Bu yönetim, bırakın okyanusları, küçük bir dereyi bile geçemedi.
Bu takımda, tek adam yönetimi mevcut! Aslına bakarsanız Kasımpaşalıyla birbirine o kadar benziyorlar ki, anlatamam… İkisi de, koşulsuz sadakat istiyor, kadroyu ben oluşturmalıyım diyor. Hücreleri yenileyerek, omurgaya sahip çıkıyor, içeriye girip çıkmaktan prim elde ediyor. Gerektiğinde haksız bile olsalar, acımasızlar, misyonlarının tükenmeyeceğine inanıyorlar. İstedikleri gazetelere beyanat veriyorlar… Bu kadar benzeyiş hiç de iyiye alamet değildir. Muhtemelen bir sonun başlangıcıdır…
Brezilyalı futbolcunun bacağını bacak üzerine atması sadece bize ters, onlarda tamamen normal bir hadise… Mukavele yapılırken “Bizim örf ve adetlerimize uyacaksın” şeklinde bir ifade de konulmamıştır sanırım. Sonuç olarak Aziz Yıldırım olmak biraz kolay olabilir ama mesleğine âşık, helâlından para kazanan Alex olmak bana göre çok zor. Takdir sizlere aittir!
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA