Yurt genelinde sayıları hızla artan özel hastanelerde, hasta takip ve tedavileri üzerine oluşturulan çalışmalar vatandaşları fazlasıyla memnun ediyor. Bu konu, bizlere hastalığımızla ilgili iyiyi ve kötüyü görebilme imkânı verdiğinden dolayı çok önemlidir.
Kamu hastanelerinde geçmişte yaşanılan sıkıntıların çoğu iyileşse dahi, yine hastaların sıkıntıları tam manasıyla iyileşmiş değil. Aynı şeyleri özel hastaneler için de söylemek mümkün. İnsanların hastalıklarıyla ilgili sorunlar bitmek tükenmek bilmiyor.
Birazda bizlerde hata var. Hastane ziyaretlerinde sağlıklı kurallara uymak gerekirken, uyulmuyor. Ufacık çocuklar her türlü mikroplara açık. Ziyaret saati içinde ve dışında ebeveynlerin yanında sürülerle çocukların olması sakıncalı! Pandemi ise tuzu biberi.
Yoğun bakım kuralları tam yerinde! Kişilerin tedavileri üzerine oluşturulan asıl hedefler insan sağlığı üzerine. Mikrobik hastaların ve Corana belası çevremize her türlü korkulu rüya. Ellenen ve tutulan her nesne hastalık ve ölüm sebebi! Ak Parti hükümetinin sağlık sorunları üzerine yapmış olduğu yenilikler, gerçekten bir devrim niteliğinde. Özellikle kamu hastanelerinde geçmiş yıllarda yaşadığımız sıkıntılı sağlık sorunları, bugün özel olsun kamuya ait olsun hiçbir sağlık kuruluşlarında pek sıkıntı yaşamıyoruz.
Özel hastane statüleri gelişip saçıldıkça, kamu hastaneleri de onlarla adeta bir yarış içerisinde… Vatandaşlarımızın sağlık konularında her türlü gereksinimleri karşılanmakta! Açıkçası vatandaşa karşı sorumluluk içerisindeler. İstenen de bu.
Yaş kemale erince bende de kısa devreler oluşmaya başladı. Ani bir rahatsızlığım nedeniyle. İskenderun Devlet Hastanesinin acil servisine muayene olmak için müracaat ettim. Nüfus cüzdanım kayıttan geçtikten sonra tarafıma verilen evraklarla birlikte hasta odasına alındım. Yoğun hasta talebi yüzünden kalabalıklaşan acil servis reyonunda sıramı beklerken, göz ucuyla da hastaların doktorlarla ilişkilerini gözlemledim.
Gencecik doktorlar, Tıp konusunda kendilerini yetiştirmiş kuşak. Hepsi arı gibi! Bir o hastada bir bu hastadalar. Konuların çarpıklığı kafalarını karıştırdığında, telefon ile çağırdıkları uzman doktorlar bir çırpıda hastanın yanında. Sağlıksız vatandaşların dertlerine çare olma mücadelesindeler. Oradan oraya koşuşturup duruyorlar.
Bir an olsun kendi hastalığımı unutmuşken, doktor yanımda. “Amcacığım senin rahatsızlığın ne..?” Durumumu anlattım. Bir anda tansiyon ve şeker kontrolü, derken derin araştırma kan ve idrar tahlili. Çok şükür korkulacak bir şey yokmuş. Bir iğne ve reçete ile beni evime gönderdiler.
Her hastanın sağlık problemlerini çözmek ve kişilerin ölümle yaşam arasında oluşan, korkunç uçurumu bertaraf etmek uğruna, sağlık çalışanlarımız adeta mucize yaratıyorlar.
Bölgemizde faaliyet gösteren Gelişim ve Palmiye özel hastaneleri de birbirleriyle sağlık konusunda yarış içerisindeler. Konusunda Profesör, Doçent ve uzman olan doktorların dışında uzman doktor olmak için canını dişine takan pratisyen hekimler ise ayrıca alkışlanacak bir durumdalar.
İnsana değer verilen bir ortamdan ortaya çıkan bu güzel görüntüler, biz yaştakilere bir zamanlar hikâye gibi gelirdi. Hasta olup da herhangi bir kamu hastanesine geldiğinizde yanmıştınız. İlk önce doktorların kaprisleriyle uğraşılırdı, sonra hasta bakıcılar. Derken hemşireler size para geliri gibi bakanlar, bıçak parası altında soyulur durur, parasızsanız oracıkta geberir giderdiniz. Her şey doktorların alacağı bıçak parasına bağlıydı.
Şu günler gerçekten sağlıkta problemsiz günler yaşıyoruz. İnsanlara değer verilmesi gerçekten çok zevk duyulacak durumlar.
Makalemi noktalarken; kamu ve özel hastanelerin başta baştabiplerini ve oralarda görev yapan tüm Doktor, hemşire, hasta bakıcı ve geri hizmet personellerini, canı gönülden tebrik ediyorum. Bizleri civar il araştırma hastanelerinde artık süründürmüyorlar. Günlerce aylarca hastane bahçelerinde hastalarımızı beklemiyoruz. Var olun, sağ olun!…