Değerli Okurlarım, dün “Mahkûmiyet” altındaki hayatımızdan bahsetmiştik. Mahkumiyetin yanında yapamadıklarımız da vardı elbette… Hastanelerde yatan dostlarınızı ziyaret edememek! Korku başlayınca vicdan muhasebesi yaptığımızda ufkumuz genişliyor, dimağımız aydınlanıyor adeta.
İşte o anda şunları düşünerek utanıyoruz… Zengini fakiri yok, güzeli çirkini de yok, hepimiz aynı kantarda bulunuyoruz, eşitmişiz. İçinde bulunduğumuz an, her şeyden değerliymiş. Dünya işleri ve malı için birilerinin gönlünü kırmak değmiyormuş. Kader bizleri nereye götürüyorsa tevekkül olmak şartmış. Duygularımız evrensel, yapmaya çalıştığımız tüm planlar kurguymuş. Özgürlük yaşam kadar önemliymiş, dostlarla sarmaş dolaş olmak yaşamın ta kendisiymiş.
Bu yazdıklarım her daim düşünülebilir, muhtemelen düşünüyoruz da. Sanırım bu düşünce ve duygular bizlere teğet geçiyor olmalı.
Biz ne kadar dik durursak bu salgın önce yatay ve daha sonra da inişe geçecektir. Bundan emin olalım. Bu büyük olaydan sonra insanların, ülkelerin tutumları nice olacak bakalı?
Şu koronavirüs var ya!… Bizlere öyle şeyler öğretiyor ki canımız pahasına da olsa öğreniyoruz. Yaşamımız söz konusu olmasa öğrenir miyiz?
Koronavirüs, gence yaşlıya bakmıyor ama bana öyle geliyor ki, belli belirsiz dünya nüfusunu gençleştirecek. Biraz gerilere bakacak olursak çok şeyler göreceğiz. Öncelikle mülk sahibi insanları türlü vesilelerle uyardı.
Herkesten söz etmiyorum ama birkaç kuruş parası olanın havasından geçilmiyor. Raconu, şuraya-buraya kesiyorlar. Ancak şunları da söylemeden geçemem. “El haya vel iman” Yani, hayası olmayanın imanı olmaz! Ben tutucu ya da yobaz değilim, özellikle söyleyeyim DEVRİMCİYİM!
Mülk sahibi, mülkünü temizliyor. Her şeye kadirdir ama sabrı da geniştir. Maazallah sabrı geniş olmasaydı dünyada insan kalmazdı. Şu aşamada tüm dünya kendini temizliyor. Demek ki insan denilen yaratık o kadar pis ya da kirli.
Doğa kendini yeniledi, yeniliyor, toprak ana endişesiz doğuma hazır. Diğer canlılar ne mi yapıyorlar? İnsanın olmadığı yerlerde kendilerine has doğal yaşamlarını sürdürüyorlar. Yani doğa kendini temizliyor. Teneffüs ettiğimiz hava daha çok oksijenli.
Eve zorla kapanmanın faydaları bunlar oldu. Peki, koronavirüs beyefendi bizlere veda ettiğinde n’olacak dersiniz? İşte, burada hep iyimser düşünmek istiyorum. Her şey değişecektir. Muhtemelen korku belası, bir süre iyi halimiz devam eder. İnsanlar daha güzel olur!
Aklı başında insanların ve devletlerin yapacağı işler daha da başkadır. Para Kazanma hırsından vazgeçilmelidir. Bilim adamları bu salgından dersler alarak öyle bir aşı bulsunlar ki, dünya insanı kendi özgürlüğünü kısıtlamasın. Afrika’daki aç ve hasta insanlara yardım elini uzatsın. Tüm gelişmeler insanların yaşamına katkıda bulunsun.
Son olarak TV’lerden verilen derlerden bahsetmek istiyorum. Hatırlarsanız ilk derste “Menderes’in idam sahnesi” vardı. Olacak şey değildi ve yaşlılar “Torunlarımız şokta” diyorlardı. Bu duygu ve düşüncelerin kimseye faydası olamaz. Bunun yanlışlıkla da uzaktan yakından ilgisi olamaz. Birileri emir vermiştir, hepsi o kadar. Bu olaylar ışığında Cenab-ı Allah onlara akıl fikir ihsan etsin.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA