Değerli okurlarım, futbolumuzla ilgili bazı önemli başlıkları gündeminize getirdim. Bir şeyler anlatamaya çalıştım ama yetmeyeceğini biliyorum. İçeriği anlatılmazsa bana göre fazla bir şey vermez diye düşünmüyorum. Bu nedenle, fazla uzatmadan özüne inerek önerdiğimiz başlıklar hakkında bilgiler sunacağım. Roman değil, günlük makale yazdığımızdan az ama öz bilgiler sunacağım.
Efendim, tribünlerdeki olumsuz tezahürattan söz edelim dilerseniz. Yani küfürden demek istiyorum affınıza sığınarak. Burada, küfür eden mi, tahrik ederek küfre yöneltenler mi, kulüpler mi suçlu? Maçlar seyircisiz oynatılsa, hiç günahı olmayan sporseverlerin ve kulüplerin durumu ne olacak? Kulüp yöneticilerinin doğrudan teşvikçi olduklarını söyleyemeyiz. Ama ufaktan göz kırptıklarını söyleyebiliriz.
Aslına bakarsanız, statlarda duruma hakim küçük bir fanatik grubu var. Bunlar diskalifiye edilemezler ama eğitilebilir. Bugüne kadar da böyle bir eğitimin verilip verilmediği meçhul! Dikkat çekmenin, uyarıların bir eğitim olduğunu sanmıyorum. Evet, daha sonra TFF’nin ulemaları hangi fikirleri üretirler dersiniz. Denildi ki; “…Saha kapatma değil ama seyircisiz oynama cezası yiyenlerin, ev sahibi takımların rüştünü ispatlamamış gençleri ile genç kızlar, bayanlar ücretsiz olarak statlara gelebilirler…”
Tribünlerin renklendiğini hemen söylemeliyim. Çocuklar bedavadan takımlarını izleyip alkışlıyorlar, bu da güzel. Fakat binlerce yetişkin genç taraftarın tribünlerde olması, bu uygulamanın başarısız olduğu gerçeğini ortaya koydu. Yeni sezonda şöyle bir uygulama olacağını duyuyoruz. Kötü tezahüratta bulunan taraftarın kulübüne para cezası verilecek. Burada bir şey söylemeyeceğim. İyiliği kötülüğü hakkında sizler karar vereceksiniz.
Bu makaleye başladığımda, ligler henüz başlamamıştı, Türkiye-Gana müsabakası da oynanmamıştı. Makalemi bitirmek üzere iken maçı da izledim ve skoru da doğal olarak biliyorum. Skoru önemsemiyorum ve altını çizerek şunları söylemek istiyorum. Takımımızdaki 4-5 futbolcu var ki, Avrupa çapında. Afrika takımlarından Gana ise, mütevazi kadrosu ile oyuna tutunmaya çalıştı. 2-0 gerideyken beraberliği yakalaması nasıl bir ruha sahip olduklarını gösterdiler.
Belki on kez söz ettim. Bu milli takım garip geliyor bana. Teknik kadrosu yöneticileri, futbolcuları Türk ama hiç birisi Ganalı oyuncular kadar yürekli ve özverili değillerdi. Muhtemelen oyuncuların kulübede oturan yöneticilere güvenleri yok. Doğal bir hadisedir olmayabilir. Bana göre A. Avcı’dan ziyade oyuncularımız başarısız. Zaten milli takımımızın gruptan çıkması çok büyük bir mucize olmazsa mümkün değil. İnandığım bir şey vardır. Futbolda saat başı mucize olmaz. Kendine güvenirsen, inanırsan kazanırsın. Başka türlüsü hikaye…
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA