Eğitim-Sen İskenderun Şube Başkanı Mustafa Ünsal; “Sefalet Artışları Değil, İnsanca Yaşamaya Yetecek Bir Ücret İstiyoruz!”
Eğitim emekçilerinin iki doz aşısı yapılmadan okulların açılmaması taleplerinin duymazlıktan gelindiğini söyleyen Eğitim-Sen İskenderun Şube Başkanı Mustafa Ünsal, okullarda vakaların arttığını öne sürdü. Pandemi sürecinde yasak ve kısıtlamaların gevşetilmesinin vaka artışına yol açan yeni bir sürecin önünü açtığını savunan Ünsal; “Defalarca belirtmemize rağmen eğitim emekçilerinin iki doz aşısı yapılmadan okulların açılmaması talebimiz duymazlıktan gelindi. Sayıları bir milyon iki yüz binin üzerindeki eğitim emekçilerinden sadece seksen bin köy öğretmeni aşılandı. Buradan bir kez daha sesleniyoruz. Okullarda vakalar artıyor. Çocuklarımızın geleceği için, okulların açık kalması için bir an önce eğitim emekçilerinin aşılanmaları tamamlanmalıdır” dedi.
Sendika binasında üyelerle bir araya gelerek bir basın açıklaması yapan Ünsal, pandemi sürecinde özellikle eğitimde yaşanan sıkıntılara değindi.
Yıllardır yaşanan her krizin faturasının kamu emekçilerine, işçiye, köylüye, dar gelirliye kesildiğini söyleyen Ünsal; “Siyasal iktidar halkın, emekçilerin yaşadığı dertleri, sıkıntıları çözmek yerine attığı her adımda sorun yumağını büyütüyor. Acı reçete yine emekçilerin, yoksullaştırılan halkın önüne konuluyor. TÜİK vasıtası ile açıklanan enflasyon verileri emekçilerin önüne konulan acı reçetenin, kuru ekmek bütçesinin bir parçasıdır. Milyonlarca kamu emekçisi, işçi, emekli çarşıda pazarda yaşanan gerçek enflasyonu perdeleyen rakamlarla, sahte verilerle bir kez daha açlığa mahkum edilmek istenmektedir.
Yıllardır sürdürülen ve artık deyim yerinde ise kabak tadı veren oyun pandemi koşullarında bile tekrar sahnelenmek istenmektedir. Ancak maaş artışları TÜİK’in hedeflenen enflasyon rakamlarına göre yapılan, her yıl yenilenen adaletsiz Gelir Vergisi Tarifesi ile bu artışlar dahi cebine girmeden el konulan, sonuçta her yıl yoksulluk sınırından daha fazla uzaklaşıp açlık sınırına daha fazla yaklaşan beş milyonu aşkın kamu emekçisi ve emeklisinin daha fazla fedakarlık yapacak hali kalmamıştır.
Sadece son bir yıl içinde ortalama kamu emekçisi maaşı ile alınan dolar 114 dolar, çeyrek altın 3 adet, gram altın ise 4,5 adet azalmıştır. Son bir yıl içinde doğalgaz %32, elektrik %31, baklagiller %60, peynir %27, yumurta %80, ayçiçeği yağı %50 zamlanmış, köprü ve otoyol geçiş ücretlerine %26 zam yapılmıştır. Buna karşın kamu emekçilerinin maaşlarında yapılan artış ise %4,36’lık enflasyon farkı ile birlikte sadece yüzde %7.36 kalmıştır. Açlık sınırının 2.600, yoksulluk sınırının 8.600 TL’yi aştığı bugünün koşullarında hiç kimsenin kamu emekçilerinin maaş artışlarında TÜİK vasıtası ile açıklanan sahte enflasyon rakamlarını dayatma hakkı yoktur” şeklinde açıklamalarda bulundu.
“İnsanca yasama yetecek bir maaş hepimizin hakkıdır” diyerek taleplerini de sıralayan Ünsal; “Sadece geçtiğimiz yılın kayıplarını telafi etmek için maaşlarımızın 2021 yılının başından itibaren geçerli olmak üzere seyyanen 1000 TL arttırılmasını; Çoktan iflas eden sendika yasasına son verilerek evrensel hak ve özgürlüklere uyumlu grev hakkıyla tamamlanmış gerçek bir pazarlık sistemine geçilmesini; Yıllardır sahte enflasyon rakamları ile maaşımızda yaşadığımız kayıpların telafisi için gerçek toplu pazarlık masasının bir an evvel kurulmasını; En düşük kamu emekçisi maaşının;kira,yakacak,ulaşım gibi sosyal ödemelerle yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasını; Tüm yükün emekçilerin üzerine yıkıldığı vergi adaletsizliğine son verilmesini,bunun için kar ve servet gelirlerine tanınan ayrıcalıkların kaldırılmasını,belli bir servet düzeyinin üzerindekilerin vergilerinin arttırılmasını; Birinci vergi diliminin %15’ten %10’a düşürülerek,yoksulluk sınırına kadar olan maaşlardan yapılan kesintilerin birinci vergi dilimine sabitlenmesini istiyoruz.
Hangi sendikaya üye olursa olsun, ya da bir sendikaya üye olmasın, tüm kamu emekçilerini insanca yaşamaya yetecek bir maaş talebine sahip çıkmaya, Hayat pahalılığına, adaletsiz vergi sistemine karşı emeğin haklarını korumak için birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz” dedi. (Haber: Helga TERBİYELİ)