Futbolu Alkışlayalım Beyler (1)

0
35

Değerli okurlarım, bakmakla görmek arasındaki mesafe oldukça uzundur. Bu mesafeyi kısaltmak yine kişinin kendi elindedir, dostlukla samimiyetle doğru orantılıdır. Öncelikle kendimiz bakıp göreceğiz. Dostluklar ve samimiyet içimizde olmalı, bizden kaynaklanmalı.

Adam gibi adam olmak zordur ama öyle kalabilmek daha da zordur. Günümüz insanları hep kestirme yolları tercih ediyor. Unutulmasın ki kestirme yollar tekin değildir. Gol pozisyonuna girmekle, gol yapmanın farkı gibi… Yazdıklarımın hepside futbolla iç içe. Bildiğiniz gibi futbol hep kazandırıyor futbolun girdiği yerler ihya oluyor. Futbola hak ettiği değeri veren ülkelerin durumu ortada!

Makalemin başlığına gelince; isim vermeyeceğim, çünkü hepsi rahmetli oldular. Sadece lakaplarıyla sunmak istiyorum. Ankara’da genç bir gazeteciydim. Bir maçtan sonra Berlin Panter’i, Taçsız Kral’ın omzuna elini koyarak takım arkadaşlarına şöyle seslenmişti; “Arkadaşlar, bu maçı taraftarlarımızın coşkusuyla kazandık. Onları samimi olarak selamlayalım ve alkışlayalım beyler…”

İfade aynen böyleydi, dünkü gibi aklımda. Sporseverlerin gönlünde taht kurmuş olan, efsane olmuş o değerli sporcuları rahmetle anıyorum. “Göz görür, akıl hükmeder” diyen muhteremler bizleri terk edeli uzun zaman oldu.

Günümüzde öyle değil, sporumuzda, özellikle futbolumuzda doğruları kim ya da kimler söyleyecek gerçekleri açıklayacak. Biz, futbolu alkışlayalım beyler! Koltuğu büyüklerden birisi çıkıyor, “O kişi milli takımı çalıştırmalı” diyor. Bu ne demektir? Eğer dediğimi yapmazsa, bu ülkede yaşama şansı azalır, dünyayı kendisine zehir ederim. Başka birisi çıkıyor, savaşa tahrik varsa olimpiyat olmaz diyenler için “Onlar bir yerlerine kına yaksınlar” diyor.

Bu nedenle, bizler, yine futbolu alkışlayalım beyler. Her makalemde değil ama bazılarında futbol için bilinen ifadeler kullanıyorum, okurlarım da bunu özümlediler. Futbol günümüze gelinceye kadar çok can verdi, çok kan döküldü. Tarihteki bazı olaylar insanın tüylerini ürpertiyor. Tabi ki onları anlatacak değilim.

Ülkemizde gördük ki, altın çamura düşünce paslanıyor, en azından değer yitiriyor. Bugünlere gelebilmek kolay oldu diye düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Bugünlere gelebilmek çok zor oldu!

Bu nedenle, doğruları bilip de çarpıtanlar, hele bunu rant için yapanlar daha tehlikelidirler, cinayet işliyor da diyebiliriz. Yanlış anlaşılmalar da futbolun içine ediyor. Biz futbolu alkışlarken, onu yönetenlerin, ona yön verenlerin de alkıştan pay almasını istiyoruz. Gönlümüzden geçenler budur.

Nalıncı keseri misali “Rabbena, hep bana” diye aşk ile yontmaya başlayınca değerlerimizle birlikte kendi ellerini de kestiler ama kazanma duygusu öylesine güçlüydü ki, fark etmediler bile… Yaptıkları o önemli işe öylesine dalmışlardı ki kan kokusundan ancak ellerinde yontacak derman kalmadığında anladılar akan kanın kendilerinin olduğunu. Sonu yaklaşanlar böyle olur işte! Başlarını kaldırdılar, pervasız bir öfkeyle, kendilerini de ürküten bir ses tonuyla çevrelerine bağırıp çağırmaya başladılar.

Bütün makamlar işgal edilmiş, memleketin her köşesi bilfiil parsellenmiş, ordunun altı değil, üstü tarumar olmuştu!

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here