Kimi insanlar Allah vergisi yeteneklere sahiptir. Doğuştan gelen bu yetenekler, kişinin yaşının ilerlemesiyle giderek gelişir. Mennan Usta’da yetenekli ustalarımızdan biriydi. Kendi alanında mucitti, dâhiydi. Kafayı, makinalara; makine tezgâhlarına yormuştu. Gördüğü makinayı unutmaz. Örnek aldığı makinayı yapmaya karar vermişse hemen hafızasındaki makinayı tebeşirle tahtaya çizer ve başlardı o makinayı monte etmeye.
İlkokul mezunu Mennan Usta, nice tasarımcıların, makine ve yüksek makine mühendislerinin aylarca uğraştığı, ortak akılla ürettikleri makinaları, bir görüşte tek başına yapar, fışkıran zekâsıyla herkesi hayretler içerisinde bırakırdı. Kafasında, hayal ederek tek-tek monte ettiği makinaları, yine kafasında hayal gücüyle tıkır-tıkır işletirken, iş sadece fiziki yapıma kalırdı. Fiilen yaptığı montaj sonrası da zihninde çalışan makina, herkesin gözü önünde yine saat gibi çalışır ve Mennan Usta bir makine imalatını daha gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşardı.
Türkiye’de sektöre büyük katkıları yapmış olan bilim sever Mennan Usta bir söyleşide şunları ifade etmiştir; “…Yapılmaz denilen hiçbir şey yok. Biz yeter ki kendimizi küçük görmeyelim. Helal para kazanmak zor ama haram para kazanmak kolaydır. Aklımızı güzel şeyler için kullanmalıyız. Gençlerimize eğitimin yanında bir de pratiği vermemiz lazım. Bizim en büyük mirasımız evlatlarımız…”
*Tekstilcilere Akıl Veren Fransız
Mennan Usta’yı, ustaca anlatan alıntıyı da vermek isterim. Gaziantep’e bir Fransız gelir. Tekstilcilere akıl verir: “Makineleriniz yetersiz… Yenileyin, dünya pazarı sizin olsun.” En iyi makinelerin de Fransa’da olduğunu söyler… Kendi mallarını pazarlar.
***
Dinleyenler arasında bir usta vardır. Kendine özgü lehçesiyle; “Bu adam ne diy?” der. Kafaya takar, makinenin resmine bakar. Demiri eritir, çeliği büker, vidasını, motorunu koyar. Fransızların 3 milyon Euro’ya satacağı makineyi 50 bin liraya üretir.
***
Yerli piyasaya sunduğu yetmez. Brezilya’ya kadar çeşitli ülkelere yaptığı makineleri gönderir. Bu usta, Mennan Aksoy’dur. Diplomasız dahi!
***
*Teçhizat Fuarlarına Girişi Yasaklanmıştır
Uluslararası makine, teçhizat fuarlarına da girişi yasaklanmıştır. İlkokulu 9 yılda bitirmiş, bir daha eğitim görmemiştir. Allah vergisi öyle bir akıl ve beceriye sahiptir ki Makineyi bir görsün, ertesi gün atölyesinde yapımı başlanır. Bu nedenle Uluslararası makine, teçhizat fuarlarına girişi yasaklanmıştır. Mühendislerin, aylarca çalışarak tasarladığı makineleri, tek başına yapmaktadır. El emeği ve tümü yerli malzemeyle… İster ki yerli sermaye gelişsin. Boşa döviz ödeyerek, kazıklanmayalım.
***
Mennan Usta, “Çeliğe hükmetmeyen, hiçbir şeye sahip çıkamaz” derdi. Öyle bir teknoloji üretti ki yoğunluğu düşük triko yaptı. Yazın serin, kışın sıcak tutan bir ürün. Dünya peşinde koştu. Kapıştı.
Mennan Usta’ya TÜBİTAK ödüller verdi. ODTÜ, İTÜ gibi üniversitelerde hocalığı düşünüldü. Diploması yoktu! Tasarımını cebinde taşıdığı tebeşirle, yere çizerek anlatırdı. Aklına yetişmek mümkün değildi.
***
Gaziantep’te kanalizasyon atıkları büyük dertti. Çamuru, kokusu şehri bezdirmişti. Belediye yönetimi, dünyayı dolaşır, çareler arar. Mennan Usta, “Memleketteki ustalar öldü mü?” diye çıkışır. Okumuş gençleri de alır, yanına “Şöyle yapın, bu parçayı, şuraya takın” talimatıyla, kafasına göre sistemi kurar. Kanalizasyon çamuru alınır. Kurutulurken, enerji üretilir. Çıkan küller de asfalta, çimentoya katkı maddesi konulur. Bugün Antep’te her gün çıkan 160 ton çamurun bertaraf edilmesi Mennan Usta’nın eseridir.
***
Mennan Usta, 11 Haziran 2015’te Hakk’ın rahmetine kavuştu. Vasiyeti; Gençler bilim ışığında yetiştirilsin. İmkânlar verilsin, önleri kesilmesin.
TÜSİAD, onu şu sözleriyle tanıttı:
“Devlet at önüne et…
İt önüne ot atiy…
Burunsuza hızma…
Kulaksıza küpe veriy”
Yani devlette karmaşa bitsin, ne yapıldığı bilinsin.
***
Rahmetli Usta her şeyi çözerdi de devletin işleyişine aklı ermeden gitti!
Kaynak: bizenoldu.blogspot.com
*Mennan Usta Gibi Daha Yüzlerce Mucidimiz Var
Mennan Usta rahmete kavuştu ama herkes bilmeli ki, Türkiye genelinde daha yüzlerce Mennan Usta gibi yetenekli mucitlerimiz var. Hatta İskenderun’dan da konuya örnek verebilirim. Almanya Heidelberg Üniversitesi’nde Yüksek Matbaacılık öğrenimi görmüş olan merhum Feyruz Bağırsakçı’nın da Mennan Usta’ya benzer mucit özelliği vardı. Feyruz abinin Yüksek matbaacılık bilgisi ve makine montaj sevgisi de bir hayli yüksek ve derindi. Bir süre sonra matbaa baskı makinaları onu tatmin etmez olmuştu. Bu nedenle Feyruz abi, yurt dışından ithal edildiği için oldukça pahalı olan, yurt içinde daha ucuza üretildiği halde istenilen randımanı vermeyen bazı sanayi tezgâhlarına merak sardı. Özel siparişle kendisine gelen sanayi tezgâhlarını birer, ikişer üretmeye başladı. Makine Mühendislerinden fazla bilgisi vardı. Makine Mühendisinin, Makine Tekniker ve ressamının çizimle, projeyle bir zaman sonra oluşturduğu makine tasarım ve montajını, pratik zekâsıyla önceden kafasında şekillendirir ve bitirirdi.
*Mennan Aksoy Gibi Oldukça Yetenekli Ustalardan Diyalog Kesilmemelidir
Tekrar Mennan Usta’ya gelirsek… Her şey mekteple olmuyor. İşin pratiğini, el becerisi ve aklıyla birleştiren nice özel insanlarımız var. Elbette konuyla ilgili yükseköğrenim, bilgisayar tasarımı tercih edilmelidir. Ancak özel yeteneklerden harman yapmak adına da, Mennan Usta gibi mucitlerden sürekli fikir alınmalı, onlara istedikleri destekler olabildiğince sunulmalı, en önemlisi bu farklı insanlarla diyalog hiçbir şekilde kesilmemeli, aksine, etkinliklerde, fuarlarda, panellerde, böylesi değerler konuşmacı olarak seçilmelidir. Gereken hallerde ve uygulamalı eğitimlerde de bu insanlarımızın usta eğitici olmaları sağlanmalıdır. Mennan Usta gibi akıllı ustalarımız, bundan sonra da pek çok gencimize, yığınla tasarıma ve yatırıma ayrıca çok özel projelere her daim ışık olacak, Araştırma ve Geliştirme (AR-GE) Birimlerine fikir vererek, bu birimlerin daha da gelişmelerine vesile olacaklardır.
Bu dünyada iz bırakan Mennan Usta! Seni, sevgi, hayranlık, minnet ve rahmetle anıyorum, anıyoruz. Mekânın cennet olsun…
*Mennan Aksoy Kimdir?
Mennan Aksoy 1952 yılında Gaziantep’te doğmuştur. Evli ve Üç Çocuk babası olan Mennan Ustanın iş hayatı ilkokuldan sonra başladı. 1973’de kendi firmasını kuran Mennan Aksoy önceleri para kasalarında kullanılan parçaların imalatını daha sonra ise otomotiv sanayi yedek parça üretimi yaptı. Standart üretimleri belli bir düzene oturttuktan sonra araştırmacı kişiliği ile daha nitelikli iş arayışına giren Mennan usta, enjeksiyon döküm ve kalıp imalatına başladı. 1996 yılında Gaziantep Üniversitesi ile birlikte hazırladığı Gaziantep’in ilk TÜBİTAK projesi ile Almanya, İtalya, Fransa gibi sayılı ülkelerde imal edilebilen halı ipliği makinası üretimine soyundu. Bu projeyi başarı ile tamamlayarak 1998 de Teknoloji Başarı Ödülüne layık görüldü.
İlk projenin başarı ile sonuçlanmasıyla sonraki senelerde Ar-Ge çalışmalarına ağırlık verdi. Sekiz adet TÜBİTAK projesini başarı ile tamamlayarak Sentetik Elyaf ve İplik üretiminde Türkiye’de ilklere imza attı. Ürettiği makinaları yurtiçinin yansıra Brezilya, Mısır, Suriye, Fas, Sudi Arabistan, Özbekistan, İran gibi ülkelere de satarak Ülkemize önemli döviz katkısı oldu. 2013 yılı itibarı ile ürettiği sentetik iplik makinalarında Üniversite desteği ile sürdürülen çalışmalarla Avrupalı emsallerinden daha ileri sistemlerin tasarım çalışmaları devam etmektedir. Mennan Aksoy, 11 Haziran 2015 yılında tedavi gördüğü hastanede 63 yaşında yaşama veda etti.