İyi Bayramlar Türkiye…

0
57

Değerli Okurlarım, dilek ve temennilerim sadece ülkemiz için değildir. Bütün İslam Alemine, İsa Aleyhisselamın ümmetine, hasıla, bütün insanlara… Yani tüm insanların bu kutsal günü içlerine sindirerek yaşamalarını ve bu nedenle de ayrı gayrı olmaksızın herkese iyi bayramlar diyorum.

Efendim, İslam Âleminin en önemli iki bayramından birisini daha geride bıraktık, aslında şu anda yaşıyoruz ve de bunun idraki içindeyiz. Gönül ister ki, üstümüze farz olan bazı vecibeleri yerine getirmek, bunu severek, isteyerek yapmak ve birçok insanı, öksüzü, yetimi sevince gark etmek adına yola çıkmış olalım.

Bu sanat yazımda, sizlerle söyleşirken önemli konulara da temas etmek istiyorum. Zaten belli günlerde yazılan makalelerin amaçlarından birisi de bu olmalı diye düşünüyorum. Şu mübarek günlerde, mutlu olun, mutsuz olun, sevinçli ya da hüzünlü olun. Hangi koşullarda bulunursanız bulunun. Unutmayın ki, sizden daha da mutsuzları vardır.

Hastane köşelerinde yatan kimsesiz hastaları ziyaret etmek, insanlık adına çok önemli yaklaşımlardır. Öyle ya da böyle, Huzurevi denilen yerlerde çile dolduran, açıkça söylemek gerekirse ölümü bekleyen yaşlılarımız bulunmaktadır. Bazılarının evlatları, yakınları olsa da, sonuçta onların Allah’tan başka sahipleri yoktur. İşte öyle yerlere ayaküstü de olsa uğramakta inanın büyük faydalar vardır. Bu yaklaşım Allah’ın da hoşuna gider. Bundan emin olunuz…

Başka bir önemli konu da, özellikle dini bayramların amaçlarından birisi de, dostların sımsıcak kucaklaşması, küskünlerin, dargınların barışması, çocukların sevindirilmesi, dostlukların pekiştirilmesi olarak kabul edilmelidir. Bir de, Ramazan davulcuları bulunmakta… Kısa sürede, uzun mesafe kat etmek isteyenlerden söz ediyorum. Bu insanlar bu işe, kendi kendilerini görevlendirmişlerdir. Ücret verseniz de olur, vermeseniz de…

Mübarek günlerde yardımlaşmanın çok yararlı yaklaşımlar olduğundan söz ediyorum ya. Yardımın azı çoğu, büyüğü küçüğü olmaz. Örneğin, Bir öksüzün karnını doyurmakta yardımdır, onun cebine birkaç kuruş koyarak sevindirmek de yardımdır. Yardım etmek kutsal bir yaklaşımdır.

Yardım yaparken, kişiyi onore etmek gerekir. Onu ezmenin, süzmenin bir anlamı yoktur. Boyutlarımızı da aşmamalıyız. Yardımdan amaç, kişi ya da kişilerin ihtiyaçlarını gidermek, onları sevindirmektir. Yardım yapacağım diye kendimizi de zor durumda bırakmamalıyız. Yani yardımın dozunu kaçırmamalıyız…

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Gönül Köşemden

Güle Güle Sultan…

Değerli Okurlarım, Allah rızası için tutulan 30 gün orucun mükafatı olarak üç günlük bayramı kutlarken, bir ölçüde Ramazan’a da güle-güle diyoruz. Uğurlamak kolay da, ne mutlu O’nu tekrar görenlere! Ramazan, hayır, hasenat ve mağfiret ayıdır. Öyle ümit ediyorum ki, Ramazan hoşnut edilmiştir ve O’nun yüzü hürmetine bazı çevrelerde sevindirilmiştir.

Dostlar, dostluklar görülmeye-görülmeye azalır ve günün birinde istemeden de olsa sona ere. Hiçbir kötülük olmaksızın görüşmemek suretiyle de dostlarımızı kaybedebiliyoruz. İnsanların kısacık ömründe kaç tane dostları olur ki?

O nedenle, bayram izninden yararlanarak tatil yapmak isteyenler, hiç farkından olmadan dostlarını azaltır ve hatta kaybederler. Tatile gidenlere, benim ifademle evinden kaçanlara kimsenin sözü olamaz. Diledikleri gibi hareket edebilirler.

On bir Ayın Sultanını uğurlarken yaptığımız hayır hasenatı da söylemeliyiz. Seninle çok şeylere sahip olduk, unuttuklarımızı hatırladık diyebilmeliyiz. Otuz gün sakin ve sükûnet içinde geçti. Aslında, Allah’ın bütün günleri kutsaldır, mübarektir. Gönderdiği dinlerin kutsal olduğu gibi… İnsanlar arasındaki iletişimi güçlendiren kutsal günlerdir. Bizim bayramımızı samimi olarak kutlayan Hıristiyan dostlarımızın bayramlarını, bizler de aynı duygular içinde kutlamalıyız.

Efendim, İslam’ın özelliklerinden biri de, içtimai hayata önem veren bir din olmasıdır. Her ne kadar bazı hocalarımızın olumsuz yaklaşımları zarar verici boyutta oluyorsa da, onları da düzeltmek birazda bize düşüyor.

Evet, Ramazan ayı ibadet ayıdır ama özellikle “ORUÇ” ayıdır. Yani sağlığı yerinde olan, işi de engel değilse, her Müslüman oruç tutmakla mükelleftir. Oruç tutmak o kadar faydalı bir hadise ki, neresinden başlayacağımı bilemiyorum.

Vücudumuzun dinlendirilmesi, Çevremizle olan ilişkilerimizin artması, Ezan ve iftar topunun heyecanla beklenmesi, Her gün bir dostumuzla iftar etmemiz, Nimetlere değer verip, kıymet bilmemiz. Fakirlere, yoksullara bu mübarek ayda daha fazla anlayış göstererek onlara yardımcı olmamız, Suç işleme oranının en aza inmesi, İnsanlar arasındaki diyalogun limitin üstünde olması…

Efendim, bütün bu saydıklarım, Ramazan ayında gerçekleşiyor. Kişi hoşgörülü, tavizkâr olduğu gibi, bazı şeyleri görmezden gelebiliyor. Ramazan ayı oruç ayıdır. Tutmayanlara veya tutamayanlara kimsenin bir sözü olamaz. Tutan tutar, tutmayan tutmaz. Kendisi bilir.

Bu mübarek ayda çok fazla dua edildiğinden, bu ayın başka adı da “Bereket Ayı”dır. Dua dinimizde çok önemlidir. İçimizden güzel şeyler geçirmemizde dua yerine geçer. Dualarımız Allah’ın desteğidir. Her şeyi bir sebebe göre yaratan Allah, sebeplerinde yaratıcısıdır. Bu yüzden tabiat kanunlarına bağlı değildir. Ramazan Bayramınızı en iyi dileklerimle kutlarım.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Günün Yorumu

Yabancı Gözüyle Oruç

Orucun sağlığa olan etkileri sadece Müslüman alemi tarafından değil, dünyaca ünlü bilim adamları tarafından da takdir edilmiştir.

1940 Nobel Tıp Ödülünü kazanan ünlü bilim adamı Dr. Alexis Carrel “L” hamme Cet İnconnu adlı eserinde, oruç sırasında organizmalarda depo edilmiş besin maddelerinin harcandığını, sonradan bunların yerine yenilerinin geldiğini, böylece bütün vücutta bir yenilenme olduğunu anlatır. Orucun sağlık bakımından çok faydalı olduğunu söyler.

Keza Fransız Profesör PierMulen’in oruç hakkında söyledikleri de hayli ibret vericidir: “İslam dünyasının en yararlı kurumlarından biri oruçtur. Oruç bedenin hem fiziksel, hem ruhsal dinlenişidir. Dokuları temizler, birikmiş toksinleri zehirleri atar. Müslümanlar böylece her yıl bir ay bedenlerini dinlendirirler. Hıristiyan dininde orucun bulunmaması büyük kayıptır. Aslında insanların her hafta bir gün oruç tutmaları, başka bir deyimle diyet etmeleri ve sadece meyve suyu içmelerinde büyük yarar var. Böylece vücut, doku ve organlardaki zehirleri atar, beden dinçleşir”

Prof. Strüb de oruç hakkında “Oruç tutan bünye adeta revizyona girmektedir” der. Oruç tutmak başlı başına büyük bir hadisedir. Sağlıklı olup da tutmayanlar, kaybediyor.

Bir Ayet

O gün, Rahman’ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimselerden başkasının şefaati fayda vermez…

Taha Suresi 109

Bir Hadis

Resulullah (S.A.V.) buyurdular ki; “Ameller Allah’ı Teala Hazretlerine Pazartesi ve Perşembe günleri arzedilir. Ben, amelimin oruçlu olduğum halde arz edilmesini isterim.

Tirmizi

Günün Sözü

Eğer Gücün Yoksa; Oruç Tutma!

Öcal’dan İnciler

Herkesi Kandırsan da, O’nu Asla!

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here