İSDEMİR Genel Müdürü Recep Özhan, önceki gün basına verdiği iftar yemeğinde işçilerin başlatmış olduğu greve ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Genel Müdür Özhan; “Yüzde 51 oranında bir zam verilmesi, şirketimizin finansal ve mali yapısı, dünyada ve Türkiye’de yaşanan gelişmeler ve çelik sektöründeki realiteler göz önüne alındığında mümkün değildir” dedi.
Grevin çetin geçeceği izlenimi bırakan Genel Müdür Özhan; “İçinden geçtiğimiz süreç benim için, şirketim ve Türkiye için sıkıntılı bir süreç. Şu anda bir grev süreci yaşıyoruz. Nasıl bir grevdir, neden bu greve gidildi anlamış, çözmüş değilim. İSDEMİR’in ülke marsbahis ekonomisine katkısı çok büyüktür. 2012 yılında milli ekonomiye yaptığı katma değer 1 milyar 12 milyon dolar’dır. 4 milyon 600 bin ton ürün üretmek suretiyle İSDEMİR, geçtiğimiz yıl milli ekonomiye 1 milyar 12 milyon dolar katkı sağlamıştır. Grev nedeniyle üretimin durduğu fabrikada bu şu anlama geliyor; İSDEMİR’in üretiminin durması, milli ekonomiye günlük 3 milyon dolar zarar vermesi anlamına gelmektedir” dedi.
Çelik-İş Sendikası tarafından son teklif olarak yüzde 51 oranında artış talep edildiğini ifade eden Özhan, “Çelik sektörünün halen krizde olduğu bu durumda 5 kuruş zam yapacak durumda değiliz. Çelik sektörü zararda olmasına rağmen biz işçilerimize 126 bin kişinin imza attığı MESS sözleşmesindeki rakamın aynısını zam olarak verdik. Fakat bu kriz ortamına rağmen bizden yüzde 51’lik oranında istenilen zammı biz halen anlayamadık. Hiç kimse bizden bu durumdayken yüzde 51’lik zam beklemesin çünkü sektör zararda İSDEMİR zararda.
Bu grevde ülke ekonomisi kaybederken, kazanan İsdemir’in yıllarca çalışarak elde ettiği geliştirdiği Pazar payını alacak olan rakipler ve ithalatçılar olacaktır. 2009 yılında krize rağmen işçilerimiz evlerine ekmek götürebilsinler diye 876 milyon lira zarar etmek pahasına işçilerimizi çalıştırdık. Biz işçilerimizin yine evlerine ekmek götürmesini istiyoruz ama bugün işçiler dışarıda evlerine ekmek götüremiyorlar ise bunun sebebi İSDEMİR ve Erdemir grubu değildir. Bu taleplerin dünya konjonktürü ile Türkiye ekonomisi ve çelik sektörünün içinde bulunduğu kriz ortamı ile bağdaşan bir tarafı var mıdır?” diye konuştu.
