Gizli Defter

“Ben ışığın sesi mataramda gökler / Azığımda çağlayan sular akışı / Ayaklarımda zeytin kucağımda dağ / Gövdemi bıraktığım körler yokuşu. // Ben ışığın sözü mataramda güneş  / Gölgemin izinde tuzun kokusu / Çağrıma koşan çarmıhlı umut / Varlığımı yadsıyan körler korosu.” Bu dizeler Münir Rahim Harputlu’nun “Çöl Antolojisi” adlı şiirinden..

“Ne kuyudan çıktım / ne mahpusa düştüm // ne mal mülk / ne makam mevki // suyum ışığım / nabzımda.” Bu dizeler de “Otobiyografi” adlı şiirinden..

 Necatigil, “Adı, soyadı / Açılır parantez / Doğduğu yıl, çizgi, öldüğü yıl, bitti / Kapanır parantez” dizeleriyle başlar, “Kitaplarda Ölmek” adlı şiirine.. Devamında “Kitap adları / Can çekişen kuşlar gibi elinizde” der ve ekler: “Parantez içindeki çizgi / Ne varsa orda / Ümidi, korkusu, gözyaşı, sevinci.” Cemal Süreya, parantez içi çizgiye bırakmaz ümidini, korkusunu, gözyaşını sevincini.. “Şairin hayatı şiire dahildir” dizesinde özetler şairlerin otobiyografilerini..

İsmi yer almaz antolojilerde Münir Rahim’in.. Ve fakat yaşar, otobiyografik dizeleriyle bende.. Bende yaşayan Münir Rahim’in şiirlerini, “Gizli Defter” adıyla kitaplaştırdım hastalığım sürecinde kapanmadan ömür parantezim.. Ve yayımlandı “Gece Kitaplığı” yayınlarında..

Münir Rahim kim? Gürcan Özdemir elbette.. Kitabın sunuş yazısında, “İskenderun Gazetesinde, ‘Tuz ve Su’ başlığı altında ma­kaleler yazmakta. Bu yazılarında kendi şiirlerinden söz ederken Münir Rahim Harputlu mahlâsını kullanmakta” açıklamasını not düştüm.. Ve ekledim: “Kimi insanlar çentiklenir zamana, kimileri çentik atar. Zamana çentiklenenlerden ne bir ses kalır yarınlara ne bir seda. ‘Her sözün bir şiir olduğu anı severim’ der, Çinli bilge şair Hsü Wie. Her anı şiir olan sözcük? Umut elbette… ‘Gizli Defter’deki şiirlerle çentik atabilmek za­mana… Umut ey!”

Nazım, Otobiyografi adlı şiirine “1902’de doğdum / doğduğum şehre dönmedim bir daha / geriye dönmeyi sevmem” dizeleriyle başlar ve kapanmayan parantezi devamındaki dizelerde özetler:  “Kimi insanlar otların, kimi insan balıkların çeşidini bilir / ben ayrılıkların / kimi insan ezbere sayar yıldızların adını / ben hasretlerin..”

“Hayat kısa, kuşlar uçuyor!” dizelerinin sahibi Cemal Süreya’ya atıfla ben, şairlerin, kısa hayattan uçmasın diye sesler ve renkler; dizelerle resimlediğini düşünürüm insanlığımızın ümidini, korkusunu, gözyaşını, sevincini.. Dolayısıyla kendi otobiyografimden izler taşıyan şiirler ya da dizelere hayatımın dahil olduğunu söyleyebilirim..

Bu bağlamda beklerim mesela Münir Rahim’le birlikte Nehirli Takvimler Durağında: “Ben giderim gelir yine çiçeğe koşan baharlar / yine ağlar yine susar ağaçlar ve karıncalar / ıslanır tohum uçlarında // Ben giderim toprak kokar yine yağmurlarda / yine dağılır yine toplanır bulutlar ve boşluk / yaslanır dağ yamaçlarında // Ben giderim uykusuz kalır yine yıldızlar / yine kısalır yine uzar gölgeler ve çığlık / paslanır ay taçlarında..”

“Benim adım insanların hizasına yazılmıştır, / Her gün yepyeni rüyalarla ödenebilen bir ceza bu” dizelerinin sahibi İsmet Özel, şair arkadaşı Behramoğlu’na ithafla yazdığı “Yıkılma Sakın” adlı şiirinde: “Sana durulanmış kelimeler getireceğim, / Pörsümüş bir dünyayı kahreden kelimeler” der ve ekler: “Seni çünkü dik tutacak bilirim.”

Pörsümüş dünyayı kahreden kelimeleri, dizeleriyle yaşama değer, değere yaşam katan şairler bilir, bulur, getirir elbette bizlere.. Okuyabilirim mesela, bu bağlamda Gizli Defter’den “Antropoloji Tarihine Önsöz” adlı şiiri.. “Meyveli bahçelerde  / haybeden yemeğe karşı bireysel / baş kaldırmaktır insan olmak // Tarla tapan kurulu tezgâh // kaybeden emeğe karşı toplumsal // baş kaldırmaktır insan kalmak // İnsanlığın tarihi / omurgalı emekte / onur boyun eğmemekte.” Okuyabilirim devamında  “Şiire Çağrı İlanı” adlı şiirden dizeleri.. “Saban uçlarında bileylenen şafak / tunç başaklarda biriken şarkı / lahitlerde saklanan ütopya / ne varlığa diz çök / ne boyun eğ yokluğa / dağlar ayakta.”

Hastalığım sürecinde yazdığım “Vasiyet” adlı şiirle bitirmek istiyorum bu tanıtım yazısını.. “Gözlerime vasi ışık / rüzgâra ver bakışlarımı / düşlerim sende kalsın // Yüreğime vasi toprak / rüzgâra ver nabzımı / umudum sende kalsın // Sesime vasi boşluk / rüzgâra ver nefesimi / sözlerim sende kalsın.”

Selam ve saygılar… ozdemirgurcan23@gmail.com