Azıcık dolaştım yamaçlarda, birkaç şiir, birkaç deyiş buldum/ yere kuşbakışı baktım yukardan ve kendimi gördüm/ minnacık mini minnacık karıncadan da ufak…
Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız? Bu sabah yukarıda dediğim gibi çoktan beri dolaşmadığım gibi dolaşıyorum şiirler, deyişler arasında. “Gurbet elde iken bir hal geldi başıma” diye başlayan şiir dilimde.
& & & & &
Ağlama Gözlerim Mevla Kerim’dir
Gurbet elde bir hal geldi başıma, geldi başıma
Ağlama gözlerim Mevla Kerim’dir
Derman arar iken derde düş oldum
Ağlama gözlerim Mevla Kerim’dir.
Huma kuşu yere düştü ölmedi, düştü ölmedi
Dünya Sultan Süleyman’a kalmadı
Dedim yare gidem nasip olmadı
Ağlama gözlerim Mevla Kerim’dir.
Kağıda yazarlar ufak yazılar, ufak yazılar
Anasız olur mu körpe kuzular
Derdi yüreğinde olan sızılar
Ağlama gözlerim Mevla Kerim’dir.
Abdal Pir Sultan’ım böyle buyurdu, böyle buyurdu
Ayrılık dınların biçti geydirdi
Ben yarılmaz idim felek ayırdı
Ağlama gözlerim Mevla Kerim’dir.
& & & & &
Abdal Hakkında Kısacık Bilgilenelim mi?
Sultan Abdal, halk arasında Yedi Ulular olarak bilinen Yedi Ulu Ozan’dan biridir. Alevi gelenekleri ile dergâh ortamında yetişti. Ana konuları, Deyişler, Nefesler, Hakk sevgisi, Ehl-i Beyt sevgisi, duazimam, ilahi aşk, tasavvuf ve sosyal uyarı niteliğindedir. Bazıları her ne kadar Pir Sultan’ı başkaldıran asi biri olarak gösterse de gerçekte Pir Sultan Abdal’ın yaşadığı Sivas bölgesinde o tarihte hiçbir halk ayaklanmasına rastlanmamaktadır. Dolayısıyla bir derviş olarak toplumu irşat (İlimiyle ve aklıyla toplumu bilgilendirmiştir) etmiştir. Tekke ve tasavvufun kalıplarını aşıp geniş bir halk kesimine seslenebildi. Medrese öğrenimini Erdebil’de görmesine rağmen, diğer bazı halk şairlerinin tersine, Divan Edebiyatı’ndan hiç etkilenmedi.
& & & & &
Ve sevgili okuyucularım bu günkü konumla birlikte uyandık yine. Azıcık dolaştım onunla yamaçlarda, birkaç şiir birkaç deyiş okudum, azıcık düşündüm azıcık üzüldüm, azıcık kanatlanıp göklerde uçtum, yere kuşbakışı baktım yukardan ve kendimi gördüm minnacık mini minnacık karıncadan da ufak?
& & & & &
Demedim mi?
Güzel aşık cevrimizi.
Çekemezsin demedim mi
Bu bir rıza lokmasıdır.
Yiyemezsin demedim mi
Demedim mi demedim mi
Gönül sana söylemedim mi ah
Demedim mi demedim mi
Gönül sana söylemedim mi
Bu bir rıza lokmasıdır
Yiyemezsin demedim mi
Yemeyenler kalır naçar
Gözlerinden kanlar saçar
Bu bir demdir gelir geçer
Duyamazsın demedim mi
Demedim mi demedim mi
Gönül sana söylemedim mi ah
Demedim mi demedim mi
Gönül sana söylemedim mi
Bu bir demdir gelir geçer
Duyamazsın demedim mi
Yunus EMRE
Yiyemezsin Demedim Mi?
Güzel aşk cevrimizi
Çekemezsin demedim mi
Bu bir rıza lokmasıdır
Yiyemezsin demedim mi
Yemeyenler kalır naçar
Gözlerinden kanlar saçar
Bu bir demdir gelir geçer
Duyamazsın demedim mi
Bak şu aşkın haline
Ne gelse söyler diline
Can ü başı Hak yoluna
Koyamazsın demedim mi
Aşıklar harabat olur
Hak yanında hürmet bulur
Muhabbet baldan tatl’olur
Doyamazsın demedim mi
Girelim Ali serine
Çıkalım meydan yerine
Küfrümüz iman yerine
Sayamazsın demedim mi
Pir Sultan’ım der Şah’ımız
Hakk’a ulaşır rahımız
On’ki imam katarımız
Uyamazsın demedim mi
Pir Sultan ABDAL
Her iki şiiri inceledikten sonra sizde benimle aynı fikirde olacaksınız kuşkusuz.
& & & & &
Alçakta Yüksekte
Alçakta yüksekte yatan erenler
Yetisin imdada aldı dert beni
Başımı alıp hangi yere gideyim
Gittiğim yerlerde buldu dert beni
Oturup benimle ibadet kildi
Yalan söyledi de yüzüme güldü
Yalın kılıç olup üstüme geldi
Çaldı bölük bölük böldü dert beni
Üstümüzden gelen boran kış gibi
Yavru şahin pençesinde kus gibi
Seher çağı bir korkulu düş gibi
Çağırta çağırta aldı dert beni
Abdal Pîr Sultan’ım gönlüm hastadır
Kimseye diyemem gönlüm yastadır
Bilmem deli oldu bilmem ustadır
Söyle bir sevdaya saldı dert beni
Sultan Suyu Gibi Çağlayıp Akma
Sultan Suyu Gibi Çağlayıp Akma
Erilir Gam Yeme Divane Gönül
Er Başımda Duman, Dağ Başında Kış
Erilir Gam Yeme Divane Gönül
Yıkılır Mı Hakk’ın Yaptığı Havuz
Şah-ı Merdani’ nin, Biz De Kılavuz
Üç Günlük Dünyada, şu Yahşi Yavuz
Erilir Gam Yeme Divane Gönül
Pir Sultan Abdal’ım, Sırdan Sırada
Bu İş Böyle Oldu, Kalsın Burada
Cümlemiz Niyetlendiği Murada
Erilir Gam Yeme Divane Gönül
& & & & &
Ve sevgili okuyucularım sağlıkla, sevgiyle, şiirle, deyişle kalalım her zaman ayrımsız, gayrımsız… Yase
Günün Şiiri
Kul Olayım Kalem Tutan Ellere
Kul Olayım Kalem Tutan Ellere,
Kâtip Arzuhalim Yaz Yare Böyle.
Sekerler Ezeyim Şirin Dillere,
Kâtip Arzuhalim Yaz Yare Böyle.
Güzelim Ey Güzelim Ey Güzelim Ey Ey.
Sivas Ellerinde Sazım Çalınır,
Çamlı Beller Bölük Bölük Bölünür.
Yardan Ayrılmışam Bağrım Delinir,
Kâtip Arzuhalim Yaz Yare Böyle.
Güzelim Ey Güzelim Ey Güzelim Ey Ey.
Pir Sultan Abdal’ım Ey Hızır Paşa,
Gör Ki Neler Gelir Sağ Olan Basa.
Beni Hasret Koydun Kavim Kardaşa,
Kâtip Arzuhalim Yaz Yare Böyle.
Güzelim Ey Güzelim Ey Güzelim Ey Ey.
Dostun Bahçesine Bir Hoyrat Girmiş
Dostun Bahçesine Bir Hoyrat Girmiş
Korudur Da Benli Dilber Korudur
Gülünü Dererken Dalını Kırmış
Kurudur Da Benli Dilber Kurudur
Neredesin De Dudu Dillim Nerede
Neredesinde Kömür Gözlüm Nerede
Bu Meydanda Serilir Postumuz
Çok Şükür Mevlaya Gördük Dostumuz
Bir Gün Kara Toprak Örter Üstümüz
Çürüdür De Benli Dilber Çürüdür
Neredesin De Dudu Dillim Nerede
Neredesinde Kömür Gözlüm Nerede
Pir Sultan Abdal’ım Başımdan Başlar
İyisini Korda Kemini Taşlar
Bin Çiçekten Bir Kovana Bal İşler
Arıdır Da Benli Dilber Arıdır
Neredesin De Dudu Dillim Nerede
Neredesinde Kömür Gözlüm Nerede
Gelmiş İken Bir Habercik Sorayım
Gelmiş İken Bir Habercik Sorayım
Niçin Gitmez Yıldız Dağı Dumanın
Gerçek Erenlere Yüzler Süreyim
Niçin Gitmez Yıldız Dağı Dumanın
Alçağında Al Kırmızı Taşın Var
Yükseğinde Turnaların Sesi Var
Ben De Bilmem Ne Talihsiz Başın Var
Niçin Gitmez Yıldız Dağı Dumanın
Benim Şah’ım Al Kırmızı Bürünür
Dost Yüzün Görmeyen Düşman Bilinir
Yücesinden Şah’ın İli Görünür
Niçin Gitmez Yıldızdağı Dumanın
El Ettiler Turnalar Bazlara
Dağlar Yeşillendi Döndü Yazlara
Çiğdemler Taşınsın Söylen Kızlara
Niçin Gitmez Yıldız Dağı Dumanın
Şah’ın Bahçesinde Gonca Gül Biter
Anda Garip Garip Bülbüller Öter
Bunda Ayrılık Var Ölümden Beter
Niçin Gitmez Yıldız Dağı Dumanın
Ben De Bildim Su Dağların Sahisin
Gerçek Erenlerin Nazargâhısın
Abdal Pir Sultan’ın Seyrangâhısın
Niçin Gitmez Yıldız Dağı Dumanın