Değerli okurlarım, dünyanın en güzel şehirlerinden birinde yaşıyoruz. Yüce Allah İskenderun’a özel muamele yapmış diye düşünüyorum. Doğruyu söylemem gerekirse, ömrümün yarısından çoğu burada geçti. Gerçek İskenderunluyum!…
Nisan ayı gelir gelmez, yaz sezonuyla dirsek temasındayız. İşte, buram-buram ter atılan günlerde gidilecek yerler bellidir. Deniz kıyısı, plajlar yani serin yerler. Deniz, kumsal, tatil yerleri söz konusu olunca aklınıza bir şeylerin geldiğine, bazı duyguların ağırlık kazandığına eminim. Sözü gevelemeye gerek yok. Ben plaj sporundan bahsediyorum yani onu düşünüyorum. Sizin de duygularıma ortak olduğunuzdan eminim.
Evet, plaj sporundan söz ediyorum… Sosyal insanlar, medeniyette ve sporda ileri ülkeler nedense plaj sporuna bayılıyor, hayran oluyorlar. Bizim üç yanımız denizlerle çevrili ama bu sporu neden sevmiyoruz, niçin yapmıyoruz anlamak mümkün değil. Ülkemizde bu sporu yapanların çoğu da yabancı! Şehrimize dönelim. Dünyanın en güzel denizi, en sağlıklı ve uzun kıyı şeridi bizde olmasına rağmen neden bu spora şaşı bakıyoruz anlamış değilim.
Havalar ısınır ısınmaz bu plaj sporu konusunu gündeminize getiriyorum. Zamanlamayı da iyi yapmaya çalışıyorum ki dikkat çeksin diye… Ege bölgemize yaptığım seyahatte, yaşadığım ilginç olayı, ilgi odağı olur diye (muhtemelen yarın) yine anlatacağım. Öncelikle şöyle düşünelim. Şehrimizde, şehrimizde plaj ya da plaja benzer bir yer var mı? Halk plajı diyemeyiz, o artık tarih oldu. Şimdi insanlar açık denize meydan okuyor. O dediğim yerlerde yüzmeyi bilen de bilmeyen de sırf serinlemek için denize giriyor.
Palto, kaban dönemi mevsimi kapandı. Zaten şehrimizde bu tür kışlıklara itibar edenler azınlıktadır. Hafif kar yağması bile büyük bir olaydır İskenderun’da! Her tarafımız deniz ama balık fiyatları el yakıyor. Balık yemek için bir yere gidin bakalım. Hele bir de misafiriniz varsa, Kasımpaşalının dediği gibi baldıran zehri yemiş olursunuz. Demek ki baldıran, zehri keskin bir madde ve içeni hemen öldürüyormuş. Öyle diyor Kasımpaşalı.
Şahsi mülktür girilmez! Yasaktır! Deniz kıyısında evimiz olunca, bu hiçbir zaman denize sahip olacağımız anlamına gelmez. Zaten zavallılar tabelayı görünce, yanına bile yaklaşmıyorlar. Konuyu dağıtmadan söylemek istiyorum. Plaj sporunun yapılması için nelere ihtiyaç vardır, nasıl bir altyapı gereklidir? Efendim, bu soruların yanıtlarını, batıda yaşadığım önemli bir anımı yarınki sayımızda sizlere sunacağım. Beni el üstünde tutan arkadaşımı şehrimize davet edemedim.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA