1980 sonrasının iktidar formülü şöyleydi: Borç bulanlar ve Türkiye’yi bölenler hükümet olur.
Önümüzdeki iktidar formülü şöyledir: Üretim ekonomisini kuranlar ve Türkiye’yi birleştirenler iktidar olacaktır.
Üretim Ekonomisini kurma işi Üreticilerin Hükümeti ile başarılır. Üreticilerin hükümeti, millidir. Başlıca görevi, milletin bütün üretici sınıflarını kucaklayan Üretim Devrimine önderlik etmektir. Üretim Devrimi, işçi, çiftçi, esnaf, zanaatkâr, sanayici ve tüccarlardan oluşan Üretici Sınıfların devrimidir.
Üretim Devrimi, üretimi boğan emperyalist dayatmaları göğüsleyecek ve içte üretimi baltalayan faizci, sıcak para komisyoncusu, dolar vurguncusu ve rantçı zümrelerin yönetimini tasfiye edecektir.
(Özelleştirilmeden önce Alpullu Şeker Fabrikası)
Temel sorun, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bağımsız karar vermesidir. Türkiye, Washington ve Brükselden yönetilmeyecek, Ankara’dan yönetilecektir! Devlet, küresel sermayenin çıkarlarına teslim olmayacak, milletimizin refahını gözetecek!
Devlet, bu zorlu dönemi aşmak için güçlü olacak. Gücünü Türk milletinden alacak. Halka dayanacak. Böylece toplumun güvenini kazanacak ve toplum üzerinde otorite kurabilecek.
Devlet, hızlı karar alacak ve uygulamada kararlı ve çevik olacak. Ekonomiye yön veren kararlar, milleti seferber ederek uygulanacaktır.
Bütün bunları başarabilmek için, önümüzdeki dönemde Güçlü Yürütme gerekir. Milletin Üretim Devrimi ve Vatan Güvenliği için seferber edilmesi, aynı zamanda toplumda disiplin gerektirir. Önümüzdeki dönem, lay-lay-lom dönemi değildir. Devlet ile halk arasındaki birlik, özgür ve örgütlü halkla ve disiplinle sağlanır. Özgürlüklerin sınırı, Türkiye’nin bağımsızlık ve bütünlüğüdür, laik ve devrimci Cumhuriyettir. Disiplinin amacı ise, millî ekonominin halk seferberliğiyle hızla geliştirilmesi ve halkın refahıdır.
Ekonomide öncelik, halkın refahıdır. Türkiye’mizin varlığını tehdit eden dış ve iç güçlere karşı Milli Direnme Ekonomisi yapılandırılacak, ülkenin doğası ve kaynakları korunup geliştirilecek, bölgeler arasında dengesizlikler giderilecektir.
Türkiye, bu çetin koşullardan Üretim Odaklı Ekonomiyle çıkacaktır. Refaha ulaşmanın, zenginleşmenin biricik yolu, üretmektir. Dışsatımı artırmanın yolu da, üretimi artırmaktır, üretime odaklanmaktır. Çünkü ancak ürettiğimizi ihraç edebiliriz. Öte yandan dışalımı azaltmak için de, iç piyasanın taleplerini içerde üreterek karşılamak durumundayız. Dış ödemeler dengesini bu iki yönlü çabayla sağlayabiliriz. O nedenle Üretime Odaklanmak, önümüzdeki dönemin çözümüdür. Üretimi büyüten her iş doğrudur, üretimi baltalayan her uygulama yanlıştır. Üretme işi, üreticiyle yapılır. O nedenle günümüzün temel slogan bellidir: Üretici baş tacı!
(Siverek’ten Konya’ya gelerek patates tarlasında çalışan mevsimlik tarım işçileri mesai bitiminde)
Üreticilerin bugün temel sorunu, Ekmek Teknesini korumaktır. Ekonomik kriz nedeniyle fabrikalarımız kapanmasın, işyerlerimiz ayakta kalsın, üretim yapımız çökmesin ki, üzerine Üretim Ekonomisini inşa edelim. İşsiz kalmayalım, evimize ekmek götürebilelim, yeni iş alanları açılsın, işsizlerimiz iş bulsun!
İşte bu temel görevi, “Ekmek Teknesini koruyalım!” diye özetliyoruz. Ekmek Teknesini korumak, Üretim Çarkını korumaktır. İş güvencesi ve iş talebi, bugün emekçilerin en önemli talepleridir. Bu talepler, aynı zamanda en temel üretim gücü olan insanın üretimdeki yerinin korunmasıdır. Üretim Devriminin temel gücünün ayakta kalmasıdır.
Bugün sanayicilerin öncelikli sorunu da, iflas tehlikesini bertaraf etmek, ellerindeki sermayeyi, makine ve donanımı koruyabilmek ve geliştirebilmektir.
İşçiden sanayiciye kadar bütün üreticilerin çıkarı, Ekmek Teknesini korumak ve geliştirmekte birleşiyor. Ekmek Teknesini korumak ve geliştirmek, bütün halkın öncelikli sorunudur. Ekonomik atılımı, bu temelde gerçekleştireceğiz.
Üretim Devrimi, Türkiye’nin bütün üretim birikiminin değerlendirilmesini gerektiriyor. Sanayi ve tarımdaki atıl kapasiteyi üretim sürecine sokacak, emek yoğun ve sermaye yoğun bütün üretim olanakları, uygun teknolojilerle seferber edilecektir ki, Türkiye bu dar boğazdan çıksın, ekonominin çarkı dönsün, sermaye büyüsün, emekçinin yaşam koşulları düzelsin, kıdem tazminatı haklarımıza dokunulmasın, kimse emeklilik yaşına takılmasın!
Bütün bu üretici talepleri, Ekmek Teknesini korumak ve Üretim Devrimi hedefinde odaklanıyor.
YARIN: Üretim Odaklı Ekonomi-2