Değerli okurlarım, düşüncemiz ışığında ve günün koşullarına da uyan, güncel olacağına inandığım “Futbol’un Cellâtları”nı, bazı olaylardan da kesitler vererek sizlere sunacağım. Dün, bir değerlendirme yapmıştım… “Futbol, mafya, rant” bu üç kavram bir araya geldiğinde, hiç bir şey bilmesem bile, ortalığın kan gölüne döneceğini çok iyi bilirim.
Futbol tamam da, mafya ne alaka diyemeyiz. Hiç kimse de öyle düşünemez. Şimdiye kadar mafyasız, şikesiz bir futbol düşündük ama olmadı. Çünkü mafya denilen o efendiler paranın çok olduğu yeri öyle iyi bilirler ki, sektirmeden orayı kendilerine mesken tutarlar. Mesken tuttukları yerlerde çürük yumurtaları da (ayak takımından söz ediyorum) bulurlari Bu çürük yumurtalar mafya ile ortak hareket ederek, haksız ve kana bulanmış rant oluştururlar.
Bu haksız rantı nasıl paylaşacaklar? Bunu kimse beceremez… Bu paylaşımı çok dürüst insan olan mafya lideri yapar. Daha açık bir ifadeyle, bir anlamda raconu mafya lideri keser. Herkes hakkına düşenle yetinir ve çok mutlu olurlar. Ancak zaman zamanda olsa, birileri mafyatik tabirlerle arıza çıkarırsa, o kişinin istikbali hiç de iyi değildir. Marazi hallerde mafya o kişinin derhal icabına bakar ve olaya da kaza süsü verilir.
Bunları nereden biliyorum, biliyor musunuz? Uzun yıllar önce polis muhabiriydim. Ben de Emniyet Müdürlüğünü mesken tutmuştum. Oraya kimler gelmez ki… Neyse, konumuz bu değil zaten. Onlara birazcık aşinayım demeye çalışıyorum. Şehrimizdeki bu tür insanların yani mafya bozuntularının yan-yan bakmaları biraz da bundan kaynaklanıyor.
Efendim, mafya lideri raconu keser, herkes hakkına razı olur, bu saadet zinciri de böylece devam eder gider demiştim… Nereye kadar dersiniz? Bu saadet zinciri birilerinin aslan payı istemesiyle ya da birisi, bir başkasının nasırına basmasıyla bir anda silahlar konuşur. Kısa süre sonra işler çorap söküğü gibidir. İpin ucunu tutup çektikçe, ortaya kimlerin isimleri çıkar, kimlerin… Bazı isimlere inanmak oldukça zordur.
Bu anlattıklarım, sporun, özellikle futbolun içinde olduğundan, bu denli ayrıntıya giriyorum. Şu aşamada, konunun en can alıcı yerine geldik. Aynı zamanda bize ayrılan sütun da doldu. Yarın daha ilginç şeyler anlatacağım.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
