Sanat Yazısı
Değerli okurlarım, kendimizi anlatmaya gerek yok, kültürümüz sıfır ve çevresinde seyrediyor. Üstelik kültür dediğimiz hadisenin “zenginlikle ve yoksullukla” uzaktan yakından ilgisi yoktur. Büyük illerde ve özel pazarlarda ucuz gıda maddeleri özellikle sebze meyve satılıyormuş. Çıplak gözle görmüş değilim, sadece ekranlarda izliyorum ve adına “zenginlik pazarı” diyorlar. Mevsim itibariyle soğukta ve yağmurun altında zengin kuyruğu nasıl olur hala anlamış değilim?
Burada fazla bir şey alamazsın, belli kiloda alacaksın, evinin yolunu tutacaksın. Alacaklarını seçme şansın yok denilecek kadar az. Hele bir seçmeye kalk “ne oluyor kardeşim, seçmek yasak..” Demek ki zengin pazarlarının kendine has özellikleri de varmış. Zaten konumuz tam anlamıyla bu değil şimdi…
Pazarlara ve marketlere sık-sık gittiğimi söyleyemem ama arada bir uğradığım da oluyor. Bu arada iyi bir gözlemci olduğumu da söyleyebilirim. Müşteri arabayı alıyor ve istediği gıda maddelerini dolduruyor ve kasaya geliyor. Buraya kadar her şey normal! Sosyal yaşamda kuyruk hadisesi vardır ya bunu nedense bilemiyoruz ve hep önüne geçmeye çalışıyoruz. Homurdanmalar yüksek sesle konuşmalar başlıyor. Alacaklarınızı aldınız ve kasanın önüne geldiniz, sanki kasiyerden borç para istiyormuşsunuz gibi yüzünüze bakar ve dıt-dıt yazılır. Paranızın üstü ya da fişiniz kartınızda birlikte uzatılır, getirdiğiniz torbaya yerleştirirken yardımcı olmak diye bir hadise söz konusu olamaz. Naylon torba, poşet döneminde önünüzde 4-5 tane atılır, kendiniz o işle uğraşacaksınız. Yaşlı mıdır hasta mıdır düşünen olmaz.
Birçok yönleri ile kendimizi Avrupa ile kıyaslayacak durumda değiliz. O konulara da şimdilik girmek istemiyorum. Belki daha sonra devasa alışveriş merkezleri müşterinin kesesine odaklıdır, personel layıkıyla eğitilmemiştir, Hele bir de işleri iyi gidiyorsa kişiyi göbekleri ile iterler. Onlardan istenen aslında hiç de zor bir şey değil, kasanın önüne gelen müşteriye merhaba demek zor mu? Özellikle yaşlara yardımcı olmaktan neden imtina ediliyor? Bunu anlamak da zor. Oysa yardımlaşma, tebessüm ve teşekkür insanca muamele insanların kendini zorlamadan yapacağı eylemler olmalı. Nezaketin, Zarafetin, Kibarlığın tüm ülkelerde olduğu gibi bizde de gelenek halini alması şart! Ne geleneği, dinimiz baştan sonra bunları yapmamızı emrediyor. İşin ilginç yanı bize emredileni başkaları başarı ile yapıyor.
Ayrıca “Bize oy verirseniz, mahşer günü Allah size hesap sormaz” diyerek dini ayağı düşürenler de var. Ulan sen peygamber misin?
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
Gönül Köşemden
Kadınlara Yaklaşımımız
Değerli okurlarım, kadınsız bir dünya ve kadınsız bir yaşam düşünmek doğal olarak mümkün değildir. Kadınların bulunduğu yerlerde şeffaflık ve temizlik göze batar, bunu samimi olarak söylemeliyim. Kadınlarımızın çalışmakta zorlandığı yerler kesinlikle devlet sektörü değildir. Oralarda yönetmelikler kusursuz uygulanır diyebilirim. Çünkü devlet bir babadır ve sorunları fazla zayiat vermeden çözebilir.
Şu aşamada özel hastanelerden ve diğer özel sektörlerden söz etmek istiyorum. Çalışanların en fazla sıkıntı yaşadığı yerler olduğundan parmak basmak gereği duydum hepsi o!
Özel hastaneler… En önemli avantajları, devlet hastanelerine göre sakin oluşlarıdır. Yoksa oradaki yöneticiler, doktorlar gökten zembille inmiş değillerdir. Özel sektör dedim ya. Oraların sahipleri vardır, sahibi devlet değildir. O insanlar yatırım yapmışlar, özellikle doktorlarına yüksek ücret ödüyorlar. Özel hastanedeki tabiplerin rahat olduklarını sanmayın. Onlara dolaylı olarak hasta sayısı verilmiştir ve bu talimat dolaylı da olsa kesindir. Doktorlar diken üzerindedir. Bir örnek vermek istiyorum.
Bir özel hastaneye göz için gitmiştim. Ücretini ödedim ve sıramız geldi ve doktora göz damlasına ihtiyacım olduğunu söyledim. Aldığım yanıt bana çok ilginç geldi. “Kan ve idrar tahlili yapacağız…” Gereklidir, gereksizdir ama olay bu. Amaç hastayı değil, devleti sömürmektir. Hastası az olan doktora hemen yol verirler. Özel hastaneler maalesef böyle.
Kadınlar güçlü önsezileri, sorumluluk duyguları ve iletişim kurabilme becerileriyle iş dünyasına avantaj sağladığı bir gerçek. Kadınların daha ayrıntıcı, titiz ve sabırlı olmaları farklı bir yaklaşım kazandırıyor. İşinizi biliyor ve bu görüşünüzü karşı tarafa resmen hissettiriyorsunuz cinsiyet farkı gözetilmeksizin size saygı duyuluyor.
Müşteriye ya da hastalara insanca davranılması konusunda bir örnek vermek istiyorum. Söylediklerim baştan sona doğrudur. Emin Sermet Güler isimli Diş Tabibi bir dostum var. Hastalarına yaklaşımı o kadar insani, o kadar rahatlatıcı ki. Anlatacağım birkaç kez tanık olduğum unutamayacağım insani bir olay. Gelen hasta muayeneden sonra kaça mal olacağını soruyor ve aldığı yanıt onu da şaşırtıyordur. Neler mi söylüyor?
“…Öncelikle size hizmet vermeliyim, sizi rahatlatmalıyım, diş sağlığı yönünden sizin güveninizi kazanmalıyım. Para fazla önemli değil. Personelimle ekmeğimi paylaşıyorum, bu bana yetiyor…” Sanki bu kişi bu kliniğin sahibi değil de, buranın müstahdemi. O klinikte bir hemşerimin de çalıştığını da vesile ile belirtmeliyim.
“Ben Neymişim” diyen insanlar aslında kaybetmişlerdir. Haddimizi bilmek, mütevazı olmak, hastalarını para olarak değil, insan olarak görenler daima kazanırlar. Sözüne ettiğim Diş Tabibi Emin Sermet Güler gibi.
Kadınlara yaklaşımımız hep olumlu olmuştur. Fakat kadınları mutlu etmek çok zor nedense… Şu ya da bu şekilde zengin olanlar ve de sanatçılar konumuzun dışında. Onlarla birlikte zengin sayılan kadınların mutlu olduklarına hiç tanık olmadım. Genel olarak söylemem gerekirse; o türden kadınlarımızın sosyal yaşamları da üzüntü verici. Ya mahkeme koridorlarındalar ya da evlerinde tek başınadırlar. Çevreleri boşalmıştır. Sakın ola ki neden aramasınlar, neden kendileridir.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
Günün Nabzı
Kadın Denilen Canlı
Kadınların çirkini olmaz. Sadece süslenmeyi bilmeyenleri vardır. Erkekler kadınları daima, güzel, bakımlı, sevecen olarak düşünürler. Zaten başka türlü düşüncemiz de mümkün değildir. Onlardan istenen dil kondisyonlarını biraz aşağı çekmeleri ve gereksiz bir konuyu sık-sık gündeme getirip uzatmamaları. Bunun dışında her şey onlar için. Baş tacıdır hepsi!
Günün Sözü
Bazı Kadınlar Hiç Unutulmaz
Öcal’dan İnciler
Kadınların Çirkini Olmaz…!