Siyasette Benzetmeler

0
215

Siyasetin güzelliğiyle-çirkinliğiyle, doğrusuyla-yanlışıyla aralarında kabaca benzerlikler kurmaya çalıştık. Bu benzetmelerden dolayı, siyasilerin alınganlık göstermemelerini, hoşgörüyle davranış sergilemelerini diliyoruz. Teşbihte hata olmazmış…

Oylar balık gibidir; cazibeli ve ilgi çekici bir ‘yem’ (vaat veya vaatler), oyların oltaya takılmasını sağlar. Seçimler 3 seçenekli bir siyaset sınavıdır. Birinci seçenek evet, ikincisi hayır, üçüncüsü ise hiçbiri… Siyaset bir fuar alanı gibidir. Fuarı gezen ziyaretçilere her türlü “vaat” tanıtımı yapılır. Seçmen, evlenme vadiyle, yalancı siyasetçi tarafından kandırılan kıza benzer. İbadet, kabahat ve oy kullanmak gizli yapılır.

Mağazalarda müşteriyi bilgilendirmek amacıyla duvara asılı uyarı yazısı: “Satılan mal geri alınmaz, bir başkasıyla değiştirilebilir.” Seçimlerde ise yasa ve kurallar gereği, “Sandığa atılan oylar geri alınmaz, bir başkasıyla değiştirilemez.”

Oy kapmak için çok konuşarak dil döken ve vatandaşın zamanının meşgul eden siyasetçiye nazik bir uyarı: “Ziyaretin kısa olanı makbuldür.”

Siyasetçiye mesaj: “Eline, beline, diline hâkim ol!” Vatandaşa mesaj: “Yalancı siyasetçinin oyununa gelme, tercihini kullanırken oy’una hâkim ol.”

Kutsal Kitap’ta “Dinde zorlama yoktur…” diye yazar. Yasalarda da, “Dileyen dilediği siyasi partiye oy verir, zorlama yoktur” diye yazar.

Erkekliğin onda dokuzu kaçmaktır. Halkın nezdinde ise siyasetin onda dokuzu “yalan” söylemektir.

Mevlana’nın insanlara seslenişi: “Gel, ne olursan ol, gel! İster kâfir, ister Mecusi, ister putperest ol, gel! Bizim dergâhımız ümitsizlik dergâhı değildir. Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel!…”

Siyasetçilerin seçmenlere seslenişi: “Gel, ister kadın, ister erkek, ister genç, ister yaşlı ol, gel! Bizim partimiz ümitsizlik dergâhı değildir. Bize oy vermekten dolayı tövbeni bozmuş olsan da, yine sandığa gel!…”

Fuzuli’nin ünlü beyiti: “Selam verdim, rüşvet değildir, diye almadılar…” Seçmenler: “Selam verdik, onlara oy vermedik diye almadılar…”

Ramazan aylarında bazı lokantalarda şöyle bir ilan gözümüze çarpar, “Mübarek Ramazan ayında, lokantamız sahurda açıktır!” Yasalar gereği oy kullanacak seçmenleri uyarma amaçlı şöyle bir duyuru yapılır: “Oy kullanma günü, sandıklar saat 08.00-17.00 arası açıktır.”

Kasap et derdinde, koyun can derdinde; siyasetçi oy derdinde, vatandaş geçim derdinde. Kurşun adres sormaz, önüne kim, ne çıkarsa delip geçer. Ama oylar kurşun gibi değildir. Adres sorarak gideceği yeri bulur.

Müşteri (Seçmen) daima haklıdır. Eğer siyasetçi dürüst davranmıyorsa, kabahati müşteride değil, kendinde aramalıdır.

Ve işini layıkıyla yapmayan siyasetçiye Müslüm Baba’nın şarkısından bir demet: “Son pişmanlık neye yarar / Her şeyin bir bedeli var / buraya kadar…”

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here