Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD) ve Mülteci Destek Derneği (MUDEM) tarafından organize edilen Medya ve Mülteciler Basın Buluşmaları’nın dördüncü hafta programının son gününde “Mültecilik” konusunun fotoğraflara yansıması da masaya yatırıldı.
Programın kapanışında bir kez daha söz alan SGDD Genel Koordinatörü İbrahim Vurgun Kavlak, Türkiye’de yaşanan mülteci konusunu Avrupa’da gittikleri tüm toplantılarda anlattıklarını, bu sorunun sadece Türkiye’nin sorunu değil, dünyanın sorunu ve insanlık sorunu olduğuna işaret ettiklerini belirtti.
Türkiye Haber Kameramanları Derneği Başkanı Aytekin Polatel ve Türkiye Foto Muhabirleri Derneği Başkanı Rıza Özel, Medya buluşmalarının son gününde “Haber Kameramanlarının ve Foto Muhabirlerinin Gözünden Mülteciler” konulu bir sunu yaptılar.
Gösterilen göç fotoğraflarının hikayelerini ve mesleğin zorluklarını dile getiren Rıza Özel; “Belki biraz daha bu kareleri akılda tutarak insanların yaşadıkları durumları ortaya koymaya çalışmalıyız. En azından kendi coğrafyamızda bu hikayeleri fotoğraflarla anlatırken onlar için neler yapabiliriz ya da onlara zarar vermeden bu işi nasıl yapabiliriz bunu düşünmek lazım” şeklinde konuştu.
Sosyal Medya Fotoğrafları Manipülasyona Çok Açık
Konuşmasında sosyal medyada yayınlanan fotoğraflar ile yapılan haberlere de değinen Türkiye Foto Muhabirleri Derneği Başkanı Özel; “Doğru kaynağa kesinlikle ihtiyaç var. Bir haber fotoğrafçısı da doğru bir kaynaktır. Sosyal medyada yer alan görüntüler, ülkemizde kullanılırken yurt dışında böyle bir şey yok. Çünkü sosyal medya güvenilir kaynak değil. Türkiye’de ara sıra sosyal medyadan fotoğraf alır koyarsın ama gün gelir bir yerde patlar. Bu çok fazla yaşandığı için söylüyorum, manipülasyon çıkabilir. O sebeple sosyal medya çok tehlikeli” ifadesini kullandı.
Haber kameramanlığının zorluğuna dikkat çeken Aytekin Polatel ise özellikle mültecilerin yaşadığı dramları çekerken duygusal anlar yaşadıklarını belirterek; “Haber kameramanlarının çektiği görüntüler, ülkelerin bile çok önemli kararlar vermelerine neden oluyor. Çektiğim birçok görüntüde ağladığım zamanlar oldu. Haber kameramanları çok önemli görevler üstleniyor. STK olarak bizler de farkındalık yaratmaya yönelik çalışmalar yapıyoruz. İletişim Fakültelerinde, sığınmacı ve mültecilere bakışlarına yönelik çalışma yaptık. Genç iletişimciler haber yarışması yaptık. Bakış açıları dram, çalışma hayatı ve göç yolculuğu üzerine yoğunlaşmıştı” dedi.
Polatel: “Kamuoyunu Harekete Geçirebilirsiniz”
Medya çalışanları olarak önemli görevler üstlendiklerinin de altını çizen Polatel; “Bizim mülteci ve sığınmacı noktasında yapabileceğimiz birçok çalışma olabilir. Çünkü 10 yıl sonra o çocuklar, sizin çocuklarınızla birlikte yaşayacaklar. Eğer o çocukları bu sistemin içerisinde dahil edemezseniz işte o zaman misafir kalırlar. Sığınmacı, mülteci adı ne olursa olsun. Sizlerle birlikte sizin çocuklarınız da torunlarınız da bu işi yapacaklar. O anlamda sizler bulunduğunuz illerde en iyi gözlem ve analiz yapabilme yeteneğine sahip bir meslek grubunu icra ediyorsunuz. Buna karşılık yapacağınız her işte bulunduğunuz ilin kamuoyunu ayağa kaldırabilirsiniz, harekete geçirebilirsiniz” değerlendirmesinde bulundu.
Kavlak: “Bu Sadece Türkiye’nin Sorunu Değil, Dünyanın Sorunu”
Medya ve Mülteciler Basın Buluşmaları programının kapanışını SGDD Genel Koordinatörü İbrahim Vurgun Kavlak gerçekleştirdi. Bu buluşmalar sayesinde yerel medya mensuplarıyla bir araya gelmekten mutlu olduklarını dile getiren Kavlak, her sene bu organizasyonun daha da büyüyerek devam edeceğini belirtti.
Toplantıların verimli olduğunu düşündüklerini vurgulayan Kavlak; “Göç konusu hep savaşla, yoksullukla ilişkilendirilir, fakat biz ‘Mülteciler sadece bohçalarını toplayıp gelemezler. Bilgi birikimleri ile birlikte gelirler’ diyoruz. Biz bu coğrafyanın insanlarıyız ve maalesef göç hareketlerinin yaşandığı bir toprakta bulunuyoruz. Göç konusunda üzülmekten başka yapacak şeylerin de olduğuna inanıyoruz. Tabii ki göç konusunun temelinde aslında bir eşitsizlik durumu yatıyor. Yani konunun ana özü aslında birçok insanın refah içerisinde yaşadığı bir dünya düzeninde, kaynakları yeterli olmasına rağmen maalesef ki daha fazlasının yoksulluklar içerisinde yaşıyor olması. Ama bunun değişmesi tabi ki bu dünya içerisinde yaşayan kişilerin çabaları ya da çalışmaları ile mümkün olabilecek şeyler. Türkiye’de yaşanan mülteci konularını Avrupa’da gittiğimiz tüm toplantılarda anlatıyoruz. Bunun sadece Türkiye’nin sorunu değil dünyanın sorunu, insanlık sorunu olduğunu aktarıyoruz” dedi.
Kavlak: “Basının Rolü Oldukça Önemli”
Algı inşasında ve sosyal uyum konusunda, basına düşen görevin önemli olduğunun altını çizen İbrahim Vurgun Kavlak; “Amacımız burada hep beraber tartışmak. Elbette ki farklı düşünceler olacak. Olmazsa zaten konuşmanın, tartışmanın çok bir manası olmazdı. Biz kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz.
Bu zamana kadar çok fazla yapılmamış özellikle son dönemin en önemli tartışma konusu sosyal uyum konusudur. Sığınmacılar ve yerel halkın kaynaşması yönünde neler yapılabilir, nasıl bir sosyal uyum politikası gerçekleştirilmelidir? Son dönemin en önemli tartışma konusu bu ve biz bu noktada da özellikle basının kamuoyunu yönlendirme gücünden hareketle oldukça önemli bir rolü olduğunu düşünüyoruz.
İnsanların düşünceleri ile ilgili yapılabilecek çalışma ya da algılarla ilgili durum bir hastane yapmak, okul yapmak ya da yol yapmak kadar kolay sonuca varılabilir bir durum değil. Dolayısıyla özellikle vatandaş-sığınmacı çatışması veya ilişkisi açısından orta ve uzun vadeli sosyal uyum politikalarının gerçekleştirilmesi gerekir. Bunda da aslında kamuoyunun bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi açısından basının rolü oldukça önemli” şeklinde konuştu.
Programın sonunda ‘Medya Buluşmalarına’ katılan gazeteciler ile dernek yöneticileri hem değerlendirme hem de soru-cevap şeklinde görüş alış verişinde de bulundular. (Haber: İlyas Edip TERBİYELİ)