Değerli okurlarım, futbol meşin yuvarlağın peşinden koşmaktır. Koşarak onu tutuyoruz ama tutuktan sonra da tekmeliyoruz. Çok ilginç bir oyun değil mi? Bu makalemde anlatmak istediğim o cismi tekmelemek değil. Aksine ona yazılan mersiyeler. Futbol mersiyeleri hak ediyor ama yazanlar çoğu zaman zaaflarına yenik düşüp hatalar yapıyorlar.
Futbolun tepesine öylesine bir şeytan tüyü dikmişler ki; kimin akıl edip diktiği belli değil. Çıkarmakta hiçbir akıllının aklına gelmiyor. Şu söyleyeceklerim sadece sizlere has değil, ülkemizde yaşanan olaylar da değil. Futbol öylesine kök salmış ki, ‘şiddetsiz futbolun, şiddet olmadan kazanılan galibiyetlerin tadı-tuzu olmuyor’ düşüncesini yoğunlaştırıyor.
Gerek tribünlerde, gerek yeşil zemin üzerinde, can ciğer sporseverlerin ve sporcuların sille tokat, tekme yumruk birbirlerine girdikleri, küfür ve kin ile yoğrulmuş insanların izlemekte oldukları rekabetlerde, sahada oynanan futbol kimin umurunda. Namus, şeref, haysiyet, herkesin sülalesi yerlerde sürünürken gelen geçen dilediği iltifatı ediyor. Bu olumsuz yaklaşımlar azalabilir ama bitmez. Kişi başına bir kolluk görevlisi dikilemez ki…
Birçok futbolcuların ağız hareketlerin neler söyledikleri belli. Fakat anlı şanlı federasyonumuz bunu ciddiye almıyor. Tribünlerden küfür geliyor diye “Tribün kapatma cezası” veriyor. Anlı şanlı federasyonun bu yaklaşımı haksız, adaletsizdir.
Dikkat ederseniz, futbol sahalarında, tribünlerde, sosyal yaşam, teknolojik gelişmeler ve sağduyu… Şiddetin kol gezdiği ülkelerde bu sporun hangi aşamada olduğu belli! Ülke futbolu başarısızsa, her türlü rezalet mevcut demektir. Futbolun kuralsız oynandığı yıllarda da bu olumsuzluklar mevcuttu. Günümüze gelinceye kadar irtifa kaydettiğini de söyleyebiliriz. Bu yetmez, yetmeyecekte. O günleri günümüzle kıyasladığımızda, önemli farklar ortaya çıkıyor.
Futbolumuzda şeytan tüyü bile olsa, statlarımızda olayların aza inmesinin en büyük nedeni; sporseverlerin çoğunun sportmen ve aklı başında olmasıdır. Statlara çoğunlukla futbol müsabakası izlemeye gelmişlerdir. Zaten futbol oyununu bizlere miras bırakanlar da, böyle olmasını istemişlerdir aslında. O muhteremlerin kemikleri sızlıyordur eminim. Futbolun kurallarına göre oynanması en idealidir de, nedense bu şeytan tüyü spor tiyatro izlenir gibi izlenmez. Bazı homurdanmalar, iltifatlar, bazı kişilerin anılması da doğal sayılmalıdır. Futbolun özünde bunların ağırlıklı olduğunu söylememe gerek yok artık.
Bugün böyle geçti. Yarın da futbol aşkıyla, insanların aşkı arasında bir benzerlik ya da ayrıcalık var mı ona bakacağız. Bunları düşünürsek futbolu daha çok sever, belki de ona var olan saygımız biraz daha artar ve mutlu oluruz.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA