Terörle Yaşamaya Alışmak mı? Teröre Lanet Olsun!

0
198

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Terörle yaşamaya alışmak! Bu sabah kardeşimle otogardan gelirken yoğun bir müzik her tarafı çınlatıyordu. Ama nasıl insanın “yeter kes be” diye bağırası geliyor. Neymiş efendim bilmem ne mağazası açılıyor bangır bangır müzik. Şıkır, şıkır insanlar. Yürüyorsunuz aynı manzaralar her yerde…

İstanbul’da canlı bomba patlayalı birkaç saat olmuş, geçen hafta Ankara Kızılay’da patlama olmuş ondan önce  yine İstanbul’da onlarca vatandaş yaşamını yitirmiş ve son günlerde hemen her hafta bir terör saldırısı ile serseme dönmüşken bu adamların vurdumduymazlığı doğrusu kardeşimle beni deli etti. Ya bu ne dedik bu insanlar yoksa alışıyorlar mı, bana dokunmayan yılan bin yaşasın mı diyorlar, dedik. Ki bir açıklama geldi terörle yaşamaya alışmak babında. Ya bu alışılacak, kabul edilebilecek bir şey mi? Ama bu vurdumduymazlıkla devam ederse insanlar öyle anlaşılıyor ki çoktan alışmışlar bile. Ve bir hanım çıkıyor nasıl bir vicdan, nasıl bir insanlık, nasıl bir yalakalık, nasıl bir vahşetle “keşke ölenlerin hepsi ….. olsaydı” diyebiliyor. Yazmaya elim varmadı. Nasıl bir insan terörü lanetleyeceği yerde yaşamını kaybedenlerin kimlikleri üzerinden nefretini böyle kusabilir? Bu insanlar çoktan terörle yaşamaya alışmışlar hatta daha ileri gitmişler.

Nereye dönsek terör, nereye dönsek vahşet ama yetkililerde bildik konuşmaların dışında bir tek hareketlilik yok. Onlarca üniversiteli genç insan canavarca diri diri Ankara’nın göbeğinde yakılıyor. Onlarca insan sakatlanıyor hem ruhen hem de bedenen. Bunların hesabını kim verecek? Belki insanların alıştığı şey bu? Kimsenin kendini sorumlu tutup hesap vermemesi…

& & & & &

Ve vahşet ve insanlık suçları her saniye işlenir oldu büyük bir rahatlıkla. Daha geçen gün Madrid’te akla hayale sığmayacak bir olay yaşandı. Herkesin gözü önünde birkaç kendini bilmez insanlık fukarasının dilenci kızlara kadınlara birkaç kuruş için onurlarını nasıl yerle bir ettiğini herkes izlemiştir tv’den. Ve bu insanlar eğleniyordu, onları izleyenlerde. Başkalarının yoksullukları, başkalarının eğlencesi, birilerin  kimlikleri birilerin nefreti. Olacak şey değil ancak olacak şey değil dediğimiz her şey oluyor daha sekiz yaşındaki kızlar defalarca tecavüze uğradıktan sonra zina suçundan taşa tutularak öldürülüyor örneğin. Gençler, yaşlılar, bebekler diri, diri yakılıyor. Artık kadın cinayetlerini saymayacağız bile. Ve bazı çok bilmiş kadınların fetvalarını da.

Bütün terör şehitlerimize rahmet diliyoruz nur içinde uyusunlar. Yaralılara acil şifalar ve teröre her zaman her saniye lanet olsun yapana yaptırana, neden olana…

& & & & &

Arsuz’a ÇED raporu başvurusu yapılmış dediklerinde ki diyenler direk nükleer santral dedi. İlk aklıma gelen Arsuz Belediye Başkanı Sayın Nazım Culha’nın buna izin vermeyeceği oldu. Ve yanılmadım. “Kale Mahallemizde ÇED raporu başvurusu yapılan termik santrale asla izin vermeyeceğiz. Bunun için gerekli tüm mücadeleyi vereceğiz, Arsuz Halkı da buna izin vermez. Artvin Cerrattepe’de olan direniş, Arsuz’da da olur. Umarım, buna gerek kalmaz” diyerek içimizi soğuttu ancak bizler geçmişten biliyoruz ki bu işler olmaz, yaptırmayız dediğimiz de bizi kimse dinlemeyebiliyor. Bu yüzden diliyorum ki Sayın CUlha sözünün arkasında sağlam dursun. Yoksa gerçekten Artvin Cerrattepe’de olanlar burada olabilir.

& & & & &

Nevruz

20 Mart’ta Bahar ekinoksu başladı ve ekinoks Farsça’da (ılık) anlamına geliyor diye yazmıştık. Ve dünyanın her tarafında gece ve gündüz eşitlenmişti. 21 Mart ve bahar ekinoksu (ılıklığı) resmen Nevruz bahar bayramı olarak kutlandı kuzey yarım kürede.

yase-nevruz1

Her yıl Mart ayının 21’i, Nevruz, bahar bayramı olarak kutlanır. Nevruz, yani Farsça ‘Yeni Gün’ hem doğaya, hem insana, hem dağa, taşa, denize, havaya, karıncaya, dinozora, börtü böceğe ve her şeye ama her şeye yeni yepyeni bir gün. Aynı zamanda  bir takvim değişikliği… Nevruz, çeşitli kültür çevrelerinde, farklı etnik gruplarda farklı bir anlama sahip olmuştur. Kültürler arasındaki iletişim sonucunda çeşitli kültürlere girmiş ve benimsenmiştir. Eldeki tarihi kaynaklardan hareketle en eski Türk adetlerinden, bayramlarından biri olduğu kesinleşmiştir. Yeni yılın başlangıcı, yenilik, coşku, canlanma gibi nitelikler hiç değişmeden günümüze kadar yaşadığı  bütün coğrafyalarda görülmektedir.

Bir tabiat, var oluş, diriliş bayramının kutlandığı bu günde ve mevsimde, hayat fışkırır topraktan, nehirler bendini çiğner, gürül-gürül ve çiğdemler baş göster  topraktan, bademler çiçek, doğa doğurganlığa başlar. Ve hayat yeniden yeni baştan başlar. Sanki  önceden  hiç yaşanmamışçasına…

Altay halklarından Tatarlara, Azerilerden Karaimlere, Gagavuzlara kadar pek çok Türk halkı tarafından ateşle su ruhsal ve bedensel arınma için gerekli görülüyor. Bu nedenle Türk coğrafyasında nevruzda ateş yakmak ve iyi dileklerde bulunarak ateş üzerinden atlamak bir gelenek sayılıyor… Nevruz geleneği  İslamiyet’ten çok öncelere giden bir gelenektir. Yani bir dinin veya mezhebin bayramı değildir. Bu yüzden de herhangi bir şekilde bir mezhep adına, bir din adına, bir etnik menşe adına bağlı gösterilmesi, istismar edilmesi bir ayrılık unsuru olarak takdim edilmeye çalışılması yanlıştır. Tarihin ve kültürün bütün gerçeklerine aykırıdır.

& & & & &

1990 yılında bağımsızlıklarını ilan eden Türk Cumhuriyetleri’nde Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Azerbaycan ile Rusya Federasyonu bünyesindeki Tataristan 21 Mart Ergenekon/Nevruz Bayramı’nı “Milli Bayram” olarak ilan etmişlerdir. Bu günün coşkuyla kutlanmasına büyük önem vermektedirler. Türk kültüründen kaynaklanan Ergenekon/Nevruz bayramı, her yönüyle Türk gelenek ve görenekleriyle zenginleşmiş ananevi ve temeli beş bin yıllık Türk tarihine dayalı milli bir bayramdır.

Türkiye’de de 1991 yılında Türk Dünyası ile birlikte ortak bir gün olarak resmi tatil olmaksızın bayram ilan edilmiştir. Bu nedenle sevgili okuyucularım bayramınızı kutlar sağlık ve sevgiler içinde kalalım diyorum bahar yorgunluğundan  uzak. Yase

Günün Şiiri

Bahar Coşkusu
Ne zaman kuş sesleriyle, renklerin dansı başlasa
Anılar bahar coşkusu; açar kuşatır canı
Yaşam zaten met-cezir, baştan sona karmaşa
Bu renk, bu duygu alevi…Şimdi sevgi zamanı
Bırak özgür kılsın aşk, sevdayı gönlünce yaşa.

Girne Kordonboyu’nda mavilik dağıtan deniz
İki beden bir gölge, sevişmeler baldan tatlı
Sevgiye akar her şey, gecede dolunay ve biz
Bahar kokan bedenlerde, gençlik alev kanatlı
Tan kızıllığı hoşnut, mutluluktan akan yaşa.

Mayıs gülü gibi kokan saçlarını okşamak
Sahi; her baharda bu alev, bu koku sen misin?
Ölecek kadar sevmek, sonsuza kadar koklamak!
Ömrümün aşk baharında ruhuma gülen misin?
Yüreğim yakut gelinlik, oyamsın baştan başa.

Acı da olsa; aşılmaz duvarlar örer felek
Sen yine acılara bakma, sevmek en güzel şey
Varsa, yoksa o ilk aşk; kozayı delen kelebek
Toy kanatlarını açar bahara; hey gidi hey!
Evrimle verir ömrünü, tutkuyla taşa taşa.

Bahara öykünmek aşkla; sevdalım, ilk göz ağrım
Çılgınca öpüştüğümüz dalgalar arasında
Denizce sana adalı ömrüm, sen ki öbür yarım
Gökçe kuşanmak sevgini, gecenin karasında
Aşklanıp büyülenmek; bir kere gelirmiş başa!
Gülşen ŞENDERİN

Baharı Müjdeler Gönül

Renk renk çiçeklerini sergiler itinayla
Mis gibi kokuları yayılır etrafına
Sevinçle kıvrılır dalındaki goncalar
Özene bezene, baharı müjdeler gönül

Çırpınır kuşlar gibi yüreği
Daldan dala kondukça
Cıvıltısını yer gök dinlerken
Melodisiyle, baharı müjdeler gönül

Katmer katmer açan, bağrında gülleriyle
Sevdasına eşlik eden, şakıyan bülbülleriyle
Ahenkle dans ettikçe coşan sümbülleriyle
Tüm doğaya, baharı müjdeler gönül

Pırıl pırıl parlar, yeni doğan güneşi
Isıtır sıcacık sevgi tohumlarıyla
Ruhun derinliğine, indikçe yavaş yavaş
Sevgi dolu kalplere, baharı müjdeler gönül

Ilık ılık eser yüreklerin içine girip
İlmek ilmek örer sevgi yumağını
Kördüğümle bağlar, sevda bağını
Güzleri unutturup, baharı müjdeler gönül
Nesrin Önem

Günün Sözü

Kalbin bir gün seni sevgiliye götürecek. Ruhun bir gün seni sevgiliye taşıyacak. Sakın acında kaybolma. Bil ki çektiğin acı bir gün dermanın olacak.

Mevlana Celaleddin Rumi

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here