Değerli Okurlarım, yıllardan beri belli konulara, istensin ya da istenmesin ayrıntılı biçimde girmek zarureti hâsıl oluyor mutlaka. Sezon yaz olduğunda işin rengi değişiyor. Genç kızlar ve bayanlar incelmek istiyor. Plajlar, mayolar, bikiniler falan. Bu makalemi genel istek üzerine ikinci kez yayınlamak zorunda kaldım. Daha önce Lefter içindi. Şimdi de Halit Kıvanç için diye düşünüyorum. Yoksa egzersiz kendi halinde gidiyor.
Mahalle arasında top oynadığımız dönemde arkadaşlarımız “Ver Lefter’e yaz deftere” diye slogan atarlardı. Lefter’de gerçekten o zamanlar en iyi dönemini yaşamaktaydı. Aradan uzun yıllar geçti ve bir gece yarısı ilgi çekecek ilginç olmasını istediğim bir şeyler düşünürken, birden aklıma parlak bir fikir geldi. Futbolu zirvede oynamış ve hayatta olan şöhretleri yazmaya karar vererek çalışmaya başladım. Aklıma ilk gelen Ordinaryüs Lefter oldu. Bildiklerimi, toparladıklarımı belli bir sıraya göre tertipledikten sonra yayınladık. Bana yardımcı olan emeği geçen arkadaşlarıma teşekkür ederim. Yayının ardından uzun zaman geçti, Lefter’in rahatsızlığını duyduk, iyileştiği haberlerini aldık. Yine evde çalışırken Lefter’den söz ediliyordu, ben ekrana bakmıyordum. Başımı kaldırdım baktığımda rahmetli tabutta ve eller üzerinde.
Bir programda Halit Kıvanç’a ödül veriliyordu. Hemen aklıma geldi, klasörden beş sayfalık makaleyi çıkardım, yayınlasam mı, yayınlamasam mı? Lefter rahmetli gözümü korkuttu. Beş sayfanın özetini çıkardım ve kendisine sağlıklı ve uzun ömürler dileyerek sizlere sunuyorum.
Televizyonun ismi bile yokken, radyoların itibarı tavan yapıyordu bizim çocukluk ve delikanlılık dönemimizde. Hafta sonu maçlarını dinlerken daha bir âlemdi radyolar. Futbol maçları gece oynanıyor, gece maçları rüyalarda. Uzatmayalım haber spikeri “Anlatan Halit Kıvanç” derdi. Biz de tüm mevcudiyetimizle kulaklarımızı radyoya uzatırdık. Fazla yaklaşma lüksümüz yoktu.
Benim için Halit Kıvanç En Güzel Fenerbahçeli. Hazımlı, gerçekçi, vakar! Daha ne olsun ki. Tertemiz doğru sözlü bir spikerdi. Şimdikilerin çoğu yüzümüzü kızartıyor. Ünlü spor yazarı, spikeri Halit Kıvanç’ın son kitabı “Futbol Bir Aşk” daha önce yazdığı kitapları da var. Son kitabını bir arkadaşımdan ödünç aldım, kitabı tamamen okuduğumu söyleyemesem de, özellikle bir paragraf dikkatimi çekti. Bu paragrafı aynen sunuyorum.
“…Erken konuşmuşum ben, yaşıma gelmeden! Ama sonra birden susuverince sadece evdekileri değil, mahalleyi almış bir telaş. Neyse bitişik komşu yetişmiş imdadıma… Evindeki kuş kafesini kaptığı gibi gelmiş “Kanarya suyunu içirirseniz çocuk çabuk konuşur” diye… Sahiden de kanaryanın kafesindeki suya dudaklarımı değirmeleriyle birlikte bir konuşmaya başlamışım, bir konuşmaya başlamışım… Sonra gün gelmiş ötmeyen kanaryalara benim suyumu içirmişler iyi mi?”
Bu yazdıklarım tamamıyla Halit Kıvanç’a aittir. Bana öyle geliyor ki Halit Kıvanç’ın Fenerbahçeli olmasına muhtemelen Kanaryalar neden olmuştur. Maazallah karga suyu içirselerdi ne olurdu acaba ya da aslan suyu? Halit Kıvanç gerçekten Güzel Fenerbahçeli! Onu spiker, spor yazarlığı yönüyle tanıyorum ve fazlası da gerekmez.
Onunla bir anım var, anlatmadan geçemem… Onu elinde dosyalarla, çanta falan Ankara Adliyesinde gördüm, Allah-Allah merak ettim açıkçası. “-Hayrola Halit Bey?” “-Yaa Öcalcığım, burada hakimlik yapmıştım, birini görmek istiyorum!” Sonradan öğrendik, gerçekten hakimlik yapmış. Doksana az bir şey var. Halit Kıvanç’la birlikte tüm güzel insanların, dürüst olanların sağlıklı ve uzun ömürlü olmalarını dilerim.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA