Değerli okurlarım, on sekiz yıldan beri sizler için bu sütunları dolduruyor ve edebi güzel ifadeler bulmaya özen gösteriyorum. Ayrıca beğendiğinizden de kesinlikle eminim. Hristiyanların bu önemli günlerine ayrıntılı biçimde girerken, içinizden “Ne alaka” diyenleriniz olacaktır, bunu az da olsa tahmin ediyorum.
Fakat hiç de düşündüğünüz gibi değil. Okuduğunuz bu sayfa, tam bir SANAT ve KÜLTÜR sayfasıdır. Özellikle görevimi yapıyorum hem de yıllardan beri. Bu sayfamın önemli bir özelliği de; Cennet-i Mekân, bir aziz, bir muhteremin anısını sıcak ve taze tutmak içindir. Bu dörtlük sizlere her şeyi anlayanlar için çok şeyleri anlatacaktır bundan eminim.
Kendisi renkli gözlü, saçları sarıydı,
Boynunda altından da bir hac vardı,
Bu garip de, gençliğini O’na adadı,
O’nu göreceğim günlere, gide-gide az kaldı…
Bu yazdıklarımı genel olarak O Aziz’den öğrendim. Daha sonra araştırmalarımla çoğalttım ve olgunlaştırdım. Çok genç yaşta bu bilgileri sunan o muhteremi rahmetle anıyor, dualarımı, sevgilerimi gönderiyorum.
Hıristiyan Âlemi’nin büyük çoğunluğu Hz. İsa’nın doğumunu 24-25 Aralık’ta kutluyor. Belli bir bölümü de Jülyen ve Gregoryen takvimleri arasındaki farktan dolayı, örneğin Rus ve Sırp yahut Ermeni ya da Grek Katolik Kiliseleri aynı kutsal günü 6 Ocak’ta idrak ediyorlar. Bir kez sözünü etmiştim, tekrarlamak hoşuma gidiyor. Bu tarih, Dostum Rızkullah Terbiyeli’nin de doğum günü. Şimdiden kutlarım da teşekkür etmesi gerekmez.
Bu kutsal günlerde ve benzeri konularda uzun yıllar önce bana ezberletilenleri ve araştırmalarımla harmanlayıp ortaya çıkan ifadeleri sizlere sunuyorum. Teolojik konulara girmek üstüme vazife değildir, yanlışa düşmekten endişe ederim.
Bu kutlu günler vesilesiyle; yerli ve yabancı Hıristiyan yurttaş ve misafirlerimizle, çalışma arkadaşlarımın bu erdemli günlerini içtenlikle kutlarım. Allah sağlık verirse bu kutlu günlerde, ben sanat ve kültür sayfamı hazırlarım, sizler de yayınlarsınız. Emeklerinizi helal ediniz. Hepinize şükranlarımı sunarım.
Gönül köşemde de devam edeceğimden sanat yazımı noktalamak istiyorum. Cenab-ı Allah’ın dilek kapıları daima açıktır ama belli günlerdeki duaların ve niyazların konumu v kabul oranı daha bir başkadır diye düşünüyorum. Daima güzel ve kutlu günlerde beraber olabilmek ümidiyle…
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
Gönül Köşemden
Hz. İsa ve Hristiyanlar
Değerli okurlarım, bir Eren’i görüp inananlar ile görmeden biat edenler arasında Cenabı Allah indinde büyük değer farkı olacağını söylemeye gerek bile duymuyorum. Dini kitaplarda yazılı olan bu iddia İslam Âlemi için de geçerlidir. Ayrıntıya girmeye gerek yok.
Kuranı Kerim’de Hz. İsa’nın peygamber oluşu, yaşam biçimi ve yüksek ahlakı, şahsiyeti en küçük ayrıntısına kadar yazılmakta ve bu anlatımların bir inançtan kaynaklandığını belirtmeliyim. Ürdünlü bir Hafız Hz. İsa’yı Kuranı Kerim’de şöyle tefsir ediyor. Hz. İsa’nın dört saat süren bir filmini izlemiştim. İçimden geçen gibiydi, tahayyül ettiğimin tıpkısıydı. Ürdünlü Hafız’ın tefsiriyle Hz. İsa’yı şöyle tanıdık…
“…Hz. İsa orta boylu, kırmızıya çalar beyaz tenli, düz siyah saçlı, olağanüstü güzelliğe sahip bir kimsedir. Saçını uzatmakta ve omuzları arasına salmaktadır. Sırtına yün elbise, ayağına ağaç kabuğundan yapılmış sandalet giymektedir. Hz. İsa dünyadan yüz çevirir, ahireti özler, Allah’a ibadetle vakit geçirirdi. Her görenin hayran kalacağı güzellikteki bu mübarek insan birçok hadislerde de şöyle anlatılmaktadır…
“Ben bu gece kendimi, rüyamda Kabe’de buldum. Ansızın esmer bir kişi gördüm. Sanki O, esmer insanlardan görülenlerden en güzeli, başının saçı iki omuz arasına sarkıyordu, taranmıştı ve arınmıştı da, su damlatıyordu. Bu kimdir? Diye sordum. Onlarda bana, Meryem’in Oğlu Mesih’tir, dediler…”
‘O halde O’nu tanıyacaksınız görünce. O orta boylu, beyaz, pembe tenli bir kişi olup, sarı bir kıyafet içinde olacaktır…’
Anlatılanlar tahayyül ettiğim gibiydi ve izlediğim filimdeki kişiyle de örtüşüyordu ya, o biraz uzunca boyluydu. Yüce Allah’ın seçip göndermiş olduğu her peygamber gibi, Hz. İsa’da tüm üstün ahlak özellikleri en güzel şekilde tecelli etmektedir. O’nu diğer insanlardan ayıran en belirgin özelliklerden biri, insanların görür görmez etkilenecekleri yüksek ahlakı ve şahsiyetidir…”
Hz. İsa, Allah’a olan güveni, tevekkülü ve imanı ile son derece kararlı cesareti, toplumun etkisi altında kalmayan, aksine herkesi etkileyen güçlü bir insandır. Tüm peygamberlerin sahip oldukları bu üstünlük birçok ayetlerde şu şekilde bildirilmiştir…
“Bu, İbrahim’e, kavmine karşı verdiğimiz delilimizdir. Biz dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Ve ona İshak’ı ve Yakup’u armağan ettik, hepsini hidayete eriştirdik. Bundan önce de Nuh’u ve O’nun soyundan Davut’u, Süleyman’ı, Eyyup’u, Musa’yı ve Harun’u hidayete ulaştırdık. Biz iyilik yapanları işte böyle ödüllendiririz. Zekeriya’yı, Yahya’yı, İlyas’ı, İsa’yı, İsmail’i, Elyasa’yı, Yunus’u ve Lut’u da hidayete eriştirdik. Onların hepsini âlemlere üstün kıldık. Babalarından, soylarından, kardeşlerinden kimini de bunlara kattık ve dosdoğru yola ilettik…”
Diğer peygamberler gibi Hz. İsa’da adaletten ayrılmayan, tevazulu, samimi, şefkatli, dürüst, fedakâr bir insan olarak Allah’ın seçkin kıldığı peygamberlerdendir. Yüce Allah bir ayetinde Hz. İsa için şunları söylemektedir:
“…İşte o elçiler; bir kısmına üstün kıldık. Onlardan, Allah’ın kendileriyle konuştuğu ve derecelerle yükselttiği vardır. Meryem oğlu İsa’yı apaçık belgelerle verdik. O’nu Ruh’ul Kudüs’le destekledik…”
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
Günün Nabzı
Güzellerin Yedikleri
Güney Amerikalı kadınların, esmer teni, siyah saçı ve beyaz dişleriyle ün yaptığını bilmeyen var mı? Zaten koyu esmer ve siyah derili olanlarda sarışın olur mu? Dişleri kirli bile olsa beyaz gözükmez mi? Bu da bir gerçek! Bu esmer güzeli bayanlar, kesinlikle yağlı yiyecekleri mutfaklarına sokmuyorlar. Özellikle sabahları toplu halde spor yapıyorlar, bol-bol da su içmeyi ihmal etmiyorlar. Mutfaklarında bolca bahar ve acı biber bulunduran bu güzeller bu sayede kusursuz bacaklara sahip olduklarını ve seksi göründüklerini çekinmeden söylüyorlar. Buna itirazımız yok. Biz ne diyoruz ki? Israrla, İSOT yiyin diyoruz.
Günün Sözü
İyi Dayıysan, Tabutunu Yeğenlerin Omuzlar
Öcal’dan İnciler
Dayılar Saygınsa Yeğenlerde Evlattır!