2021 yılını, çok şükür PKK belasını çökerterek bitiriyoruz. Eski yıllarda bu konuda bayağı sıkıntıdaydık.
2021 yılı aslında ilk önceleri bayağı iyi gidiyordu ama gel gelelim yılın son aylarında Türkiye bir acayip döviz belasıyla karşı karşıya kaldı. Vatandaşları korku saldı. Ne yapacaklarını bilmez halde şaşkınlıkla beklemeye başladı. Bir tarafta döviz, bir tarafta altın, bir tarafta borsa çalkalandıkça çalkalandı. Bir anda Cumhurbaşkanımızın sözleri TV ve sosyal medyada yayınlanmaya başlamasının ardından bir anda döviz ve altın hızla düşmeye başladı. Döviz ve altın düşerken, muhalefet partileri de bu işe şaşırdı kaldı. Muhalefet ne söz söyleyeceğini bilemez oldu. Bu sefer döviz ve altının düşmesine türlü bahaneler bulmaya başladılar.
Peki, döviz ve altın yükselişteyken yine aynı sıkıntıları devamlı şekilde ortaya koyuyordunuz. Şimdi yine düşerken de aynı sıkıntıları ortaya koymanızdaki asıl sebepleri vatandaşlar bir türlü çözemiyor. Şu an dövize bağlı şekilde hızla temel gıda maddelerinin yükselmesinin de düşüşlerini merakla beklemekteyiz.
Geçtiğimiz bir yılda memleketimizde gözle görünür neler oldu ve beklentilerimiz ne şekildeydi diye düşündüğümde aslında çok ümitli beklentilerim olmuştu. Döviz ve altın işi bir anda bozguna uğrattı. Yeni Belediye Başkanımızın memleketimize bakış açısı olumlu ve istekli olduğu halde, şehrimizi derinden ilgilendirecek olumlu yaptırımlarına daha net şekilde şahit olamadık. Her günün sabahı oluşturduğu ekiplerle, şehrimizin görüntülerine yeni sayfalar açmak için çaba gösterdiğini görüyor umutlanıyorum. Yapacağı her olumlu çalışmalar şehrimizin geleceğini ilgilendiriyor.
Hayatımız borsaya endeksli gibi, bazen olumlu gördüğümüz gelişmeler, bazen de birden bire olumsuzluğa dönüşüyor. Sonra bir ümitsizlik sarıyor dört bir yanımızı ve beklemeye başlıyoruz memleketçe. Başka beklentilere doğru sıkışıp kaldığımızda, gündem başka şeylere doğru kayıp gidiyor.
Dünya, ekonomik krizi 2021 yılında iliklerine kadar hissetti. Sıkıntı yalnız Türkiye’de değil tüm dünyada. Türkiye’nin geleceğine umutla bakan ekonomistler iyimser. Fakat şu terör kadar etkili piyasa ekonomisindeki artışlar düşmedikçe vatandaşın sıkıntıları da düşmeyecek. Bir tarafta fabrikalar kurup sanayimizi güçlendirirken, diğer tarafta ise elimizdeki avucumuzdakileri, güney doğuya doğru akmaktayız. Kolay mı oralarda askeri beslemek ve vatan topraklarına sahip çıkmak. Her harekâtın faturası milyonlarca dolar. Bu paralar, tabi ki biz vatandaşlardan çıkıyor.
Çok hareketli bir ülkemiz var. Bugünkü gündem yarın başka gündemlerle unutuluyor. Çevre konusu gittikçe belirsiz halde! Dünya atmosferi çok büyük tehlike altında! Global ısınma toprağımızı yaktıkça yakıyor. Birkaç sene sonra verimsiz topraklarda ürün yetiştirmekte hayal olacak. Dünya’yı saran iklim bozukluğu her geçen yıllarda, kendini daha etkin şekilde gösteriyor. İnsanlık çok değişik olaylar karşısında naçar. İklim değişiklikleri kendini daha çok gösteriyor. Bu konuda alınan kararlar ve özverili çalışmalar hedeflerine ulaşacak mı? Sanmıyorum. Çünkü aşırı şekilde dünya nüfusunda artış var. İnsanların çoğalmasıyla birlikte yoğun israflarda beraberinde geliyor. Dünya insanlara yetmez oldu.
Bilim adamlarının içimizi ferahlatacak açıklamaları şimdilik duyulmuyor. Hep tehlikeli gidişattan bahsediyorlar.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına karşı sıcak ilgisi olumlu yönde belirginliği ortadayken, devamlı şekilde kargaşa çıkartanların ne şekilde tavır ortay koyacaklarını toplumsal merakla bekliyoruz. Yurdumuzda olduğu gibi bizlerin yaşam şehri İskenderun acaba her beklentilere karşı hazırlıklı bir şehir pozisyonunda mı? Evet, İskenderun her türlü olumsuzluklara karşı kenetlenmiş vaziyette. Özellikle emniyet güçlerimizin mesleklerinde yakaladıkları başarılar övgüye değer.
İskenderun’da yaşamanın her zaman kültürel bir zenginlik olduğunun farkındayız. Çünkü biz şehrimizi çok seviyoruz. 2021 yılını şimdiden kapatamayacağım. Çünkü bizlerde anlaşılmaz izler bıraktı.
2021 yılında yaşadığımız olumsuzlukları yaşamak istemiyoruz. 2022 yılında çok güzel günlerin bizlerle olması dileğimle…