Yurdumuzda yapılacak olan 2023 seçim öncesinde her şey sessiz ve sakin. Muhalefet dışında pek bağıran yok. Şehir gündemlerimizde de değişen olağanlık yok. Şu an itibariyle hala Rusya ve Ukrayna gündemde. Rusya kafasına göre savaşa hayır diyor ama sınır ötesi harekâtı ile dünya kamuoyunu geçiştiriyor. Yüzlerce sivil çoluk çocuk yaşlı genç bombalar arasında kaybolup gittikçe resmen NATO ve Avrupa ülkeleri ‘Ukrayna’ya yardım!’ gibi sözlerden öteye gitmiyor.
Kendilerince haklı olabilirler. Çünkü karışmaya kalkışsalar karşılarında Rusya’nın nükleer tehditleri duruyor. Anlayacağımız kadarıyla, dünyamız çok sıkıntı dolu yarınlara gebe. Putin korkusuzca bu savaşı sürdürmek tarafında. Hiç kimseyi dinlemiyor. Kendince haklı konuların üzerine sıklıkla gidiyor. Amerika gibi Dünya’da söz sahibi olmak istiyor. Kendi ülke hudutları çevresinde oluşturulmak istenen NATO zincirlerinden kurtulmak istiyor.
Bence ABD ve İngiltere birlikteliğinin Dünya’ya hükmetmelerine son verme çabasında. Haklı mı? Haklı. Rusya’nın haklılığı kendince doğru! Benim burada asıl üstüne varmak istediğim konu ise Ukrayna halkının kendi ülkelerini korumak için topyekûn vatan topraklarına sahip çıkma düşünceleri. Karısını, çocuklarını, yaşlı ana ve babasını komşu ülke hudutlarından dışarıya çıkartarak derhal vatanını işgal eden güçlere karşı ülkesini canıyla dişiyle koruması. Belki bir daha ne çocuklarını nede ailesini görecek. Aynı duygular ailesi içinde geçerli.
Ukrayna halkının ülkesine sahip çıkma uğraşı, tıpkı biz Türklerde olduğu gibi. Katıksız bir kan soyunun oralarda oluşması gurur verici. Yanı başımızda Suriye halkına bakıp gülmemek ve onların vatansız bir ülkelerde dolaşması üzüntü verici… Suriyeli fakir halk sınır çadırlarında ömür tüketirken, zenginler ise özellikle sahil kentlerde aldığı lüks villalarda günlerini gün ediyor.
Tabi ki aldıkları villalar öyle üç beş kuruşluk villalar değil. En ucuzu 100.000 Amerikan Doları. Benim bildiğim Karaağaç semtini geçince sahil kenarında oluşan sitelerde öylesine evleri var ki sanki kendinizi Suriye’de sanırsınız. Evlerinin kapılarına astıkları Arapça levhalar ve su gibi dolar harcayarak yaptıkları Suriye Mimarisini görmeniz mümkün. Sitelerde yapılan evler birbirinin benzeri olması gerekirken her biri ayrı bir renk ve aromada.
Adamlar ülkelerine neden dönsün ki?!… Türkiye onların cenneti! Ne yapsınlar ülkelerine dönsünler de Esat’ın boyunduruğuna mı girsinler. Birde en önemlisi kendi aralarında öylesine örgütlenmişler ki, mümkün mü birine bir şey söyleyesin. Onlar kendi aralarında benim ülkemde imparatorluk kurma peşindeler. Ülkemin emniyet güçleri bunları biliyor ve adım-adım takip ediyordur.
Ukrayna onlara ders vermeli ama nerede onu anlayan ruh? O ruh onlarda olsaydı bugünlere kadar gelinmezdi.
Son beş yıl içinde çok şeyler değişti. Döviz aldı başını gitti. Petrol ve çarşı-pazar alışverişlerinde aşırı fiyat artışlarında frenleme oluşmadı. Halen neye bakarsanız bakın ateş pahası. Bugün aldığını yarın alamıyorsun. Bu konuda hükümetimiz titiz çalışma içerisinde ama ihanetler hat safhasında. Devleti takan yok. Zammı yaptıkça yapıyorlar. Artık nefes çıkmaz oldu. Dağılan taşlar yerlerine oturacak gibi gözükmüyor. Belki bu yılın sonunda halkımız bir nebze olsa rahatlarsa seçim heyecanı yeniden başlar.
İktidarda olmak aslında ateşten gömlek gibi! İktidar tarafından halkın perişanlığı görülmediğinde seçim zamanı çok yıpranma baş gösterir. Haziran 2023 tarihinde yapılacak olan seçimler öncesi acil önlemler alınmalı. Suriyeliler için kesin çözüm yolları aranmalı! Siyaset bilimi sertlikten yana olmamalı! Yapıcı ve hoşgörülü davranışlar çözüm için basamak olmalı!
Türkiye’nin kahroluşunu izlemek için dünya yoğun bir faaliyette. Biz iç işlerimizde kendi rotamızı çizerek geleceğimize doğru, doğru adımlar içerisinde olmalıyız. Seçim öncesi birlik ve beraberlikle bir olunması arzumdur. Bizi dünya ilgilendirir ilgilendirmesine de şu an içinde bulunduğumuz konumun düzeltilmesi için çabaların açıkça gözükmesi ve evlerde rahat bir ortamın sağlığıyla bir olunması da lazım.