Erol Mutlu, ‘İletişim Sözlüğü’nde, “Communicator Style” kavramını “iletişimci biçemi (üslubu)” şeklinde çeviriyor ve söz konusu kavramı; “İletişim sürecinde göndericinin mesajının anlamının nasıl alınması, yorumlanması, süzgeçlenmesi ya da anlaşılması gerektiğini gösterecek şekilde iletişim kurma biçimi” olarak tanımlıyor. “Dokuz adet iletişimci biçemi (üslubu) bulunur” diyor ve sıralıyor: “Bunlar egemen, dramatik, kavgacı, canlı, iz bırakıcı, dingin, dikkatli, açık veya dostça olabilir.” (s.178, Ark Y.)
Bir iletişim uzmanı olan Sylviane Herpin de, “Bilgi, duygu ve düşünceyi aktarma ve anlamlandırma süreci olarak tanımlanan iletişimde; meramın ifadesi dolaysız, hemen açıkça ve dürüstlükle söylense de, yine de karşılıklı yanlış anlaşılmalar olabilir” diyor ve ekliyor… “Düşündüğünüz, söylemek istediğiniz, söylediğinizi sandığınız, söylediğiniz; karşınızdakinin duymak istediği, duyduğu, anlamak istediği, anladığını sandığı ve anladığı arasında farklar vardır. Dolayısıyla insanların birbirini yanlış anlaması için en az dokuz olası durum söz konusudur.”
Hasta hekim ilişkisinde yanlış anlama ve anlaşılma olasılığı bırakmayan Sevgili Zeki Karaoğlan Hocam’a saygılarımla…
1.Kul sıkışmayınca Hızır yetişmez. Anadolu halk bilgelerinden bu sözün hasta-hekim ilişkisini özetlediğini düşünüyorum. Hızır/Hekim yetişir ve hasta huzur bulur.
2.“Zeki Hocam sanki ellerinizde biyoenerji var. Dokunduğunuz yerde ağrı diniyor…” demiştim. Zeki Hocam gülümseyerek teşekkür etmiş, “Kemal Sunal filmlerindekine benzeyecek fakat yine de söyleyeceğim. Tüm gücünü oğlundan alarak odama giren ve zorla ayakta duran babaya; bırak oğlunu da gel otur dedim o anda bırakıp iki adım atarak koltuğa oturdu.”
3.Burada aslında peygamberane bir inanç var İsa Mesih’teki gibi. İsa Mesih ne demişti eteğinden tutan istek sahibine. ‘…Git inandığın gibi olsun…’ Hekimine iman eden hasta iyileşir mutlaka. Ve fakat o imanı hastaya nakleden de hekimlerdir elbette.
4.Zeki Hocam ameliyat öncesi hastalığımın niteliği ve ameliyatın gerekliliği üzerinde bütüncül ve fakat ayrıntıları net bilgi verdiniz. Bu tavrınız hastalığımla ilgili yapılması gereken kararı vermemde yol gösterici oldu. Ve fakat düşünüyorum da aslında sizin kararınızı onaylıyorum. Ne güzel bir ikna etme yöntemi. Bu hastanın karar verme yeterliliği var mı? Hastanın karar verme yeterliliği var ise teşhis ve tedavi hakkında bir hekim kadar bilgili demektir. Ve fakat hangi hasta hastalığıyla ilgili bir doktor kadar bilgilidir? Bu olmayacağına göre hekimin kararını hastanın kararıymış gibi algılaması veya algılatılması ideal bir hasta hekim ilişkisine örnektir. Size müteşekkir ve minnettarım Zeki hocam.
TEŞEKKÜR
Ameliyatımı yapan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. M. Zeki KARAOĞLAN’a; Cerrahi Servis Hemşireleri Nilay ALİBEK, Didem BARIN, Merve DİKE, Aydan KAYNAK, Mustafa ALAKAŞ, Mesut YANGIN, Kübra KIRATLI, Berkay ÇİP, Veysi GÜNDÜZ, Ahmet YUMUŞAK, Gizem KILINÇ, Müge ÖLÇEN, Mehmet EVREN’e ve kurumsal olarak Gelişim Hastanesi’ne teşekkürlerimi sunarım.